16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2423 Karar No: 2020/4785 Karar Tarihi: 06.10.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/2423 Esas 2020/4785 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bayburt Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2017 tarihli kararında sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise bu kararı temyiz eden sanığın sıfatı nedeniyle davalı Başbakanlık vekilinin katılma talebini reddetmiştir. Ancak Anayasayı ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunun geçitli suç olduğu ve bu suçtan zarar gören Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık vekilinin davaya katılma talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Temyiz davasında, usulüne uygun olarak yapılan yargılama sürecinde hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz bir şekilde sergilendiği, eylemin kanunda öngörülen suç tipine uyduğu ve yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı tespit edilmiştir. Bu nedenle temyiz davası esastan reddedilerek orijinal kararın onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: CMK 280/2, TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 53, 58/9, 63, CMK 237/1-2, 302/1, 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2020/2423 E. , 2020/4785 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Bayburt Ağır Ceza Mahkemesinin 14.06.2017 tarih ve 2017/66 - 2018/102 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : İlk Derece Mahkemesi kararının CMK’nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak, TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyete dair karar
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı bakımından 477 sayılı Kanun ile bazı Kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlık kurumuna yapılacak tüm atıfların ... kurumuna yapılacağı göz önünde bulundurulup, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunun geçitli suç olup, bu suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve davadan usulüne uygun olarak haberdar edilmeyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık vekilinin davaya katılma talebinin reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, redde ilişkin kararın kaldırılmasına ve CMK 237/1-2 maddesi gereğince davaya Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; katılan Türkiye Cumhuriyeti ... vekili ile sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bayburt Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.