22. Hukuk Dairesi 2017/43725 E. , 2018/2697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini emekliliğe hak kazanması sebebiyle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği son bir yıla ilişkin yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazı ile zamanaşımı def"inde bulunmuş, emeklilik nedeni ile fesih şartlarının oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı Sağlık Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 61. maddesinde, "Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir." hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı vekilince davanın dava dışı alt işveren şirketlere ihbar edilmesi talep edilmiştir. Mahkemece, ihbar olunan şirketlere, ihbar gereği tebliğ işlemleri tamamlanmadan davaya devam edilerek hüküm tesis edilmesi hatalıdır. Anılan sebeple, ihbar olunan şirketlerin ilgili ticaret sicil memurluğunda kayıtlı adreslerine usulüne uygun tebligatlar çıkartılmak suretiyle ihbar gereği yerine getirilmeli, ihbar olunanların göstereceği deliller toplanılmalıdır. İhbar edilecek alt işverenlerden, davacının işyeri şahsi sicil dosyası ve özlük belgeleri de istenilerek, tüm dosya kapsamı yeniden bir değerlendirmeye tabi tutulmalı, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
2- Somut uyuşmazlıkta, davacının, alt işveren bünyesinde çalıştığı hastane işyerinin Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ise, davalı Sağlık Bakanlığı’nın bağlı kuruluşudur. Bu halde, eldeki davanın Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na mı, yoksa Sağlık Bakanlığı’na mı yöneltilmesi gerektiği meselesinin değerlendirilmesi gereklidir.
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, 02.11.2011 tarihli ve 28103 ( mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur. Kararnamenin 29. ve devamı maddelerinde, Sağlık Bakanlığı’nın bağlı kuruluşu olduğu kabul edilen Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Aynı kararname ile kurulan, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün kamu tüzel kişiliğine haiz olduğu kararnamede belirtilmiş ise de, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun tüzel kişiliğe sahip olduğu hususunda bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu tüzel kişiliğe haiz değildir.
Bu noktada, 02.11.2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin de incelenmesi gereklidir. 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 1. maddesinde, kararnamenin amacı “genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri (Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay dâhil) ve özel bütçeli idarelerin hukuk hizmetlerinin etkili, verimli ve usul ekonomisine uygun şekilde yerine getirilmesine ve bu hizmetlerin yürütülmesinde uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik usul ve esasların belirlenmesi” şeklinde kabul edilmiştir. Kararnamenin uygulanmasında, “idare” ifadesinden anlaşılması gerekenin, 10.12.2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde belirtilen kamu idareleri olduğu hususu da, kararnamenin 2. maddenin birinci fıkrasının “ç” bendinde belirtilmiştir. Kararnamenin 6/1. maddesinde ise, idarelerin, kendi iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılacak adli ve idari davalar ile tahkim yargılaması ve icra işlemlerinde taraf sıfatını haiz olduğu düzenlenmiştir.
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı cetvelde yer aldığından, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamındadır. Dolayısıyla, Kararname’nin 6/1. maddesine göre taraf sıfatını haizdir.
659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6. maddesinin, 23.11.2013 tarihli ve 28830 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi’nin 06.06.2013 tarihli ve 2011/145 esas, 2013/70 karar sayılı kararıyla, sadece Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yönünden Anayasa’ya aykırı olduğu kabul edilerek iptaline karar verilmiştir. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı dışında kalan kurumlar bakımından, kararnamenin 6. maddesi halen yürürlüktedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, her ne kadar tüzel kişiliğe haiz değil ise de, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6/1. maddesi uyarınca, eldeki dava bakımından taraf ehliyetine sahiptir. Bu halde, davanın, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na yöneltilmesi gereklidir. Belirtilen sebeplerle, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi"nin davalı olarak gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124/4. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından, davalının Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu olarak değiştirilmesi için, davacı vekiline süre verilmeli ve neticeye göre taraf teşkili sağlanarak davaya devam edilmelidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.