Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı ............................ vekili tarafından borçlular ...................ile ..................ve ................... haklarında genel haciz yolu ile başlatılan takibe borçluların itiraz etmesinden sonra, İİK"nun 66.maddesi gereğince takibin durduğu tespit edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından borçlu şirket hakkında itirazın iptali davası açılmış, Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesi"nden alınan 09.05.2000 tarih, 1999/409 E,- 2000/132 K. sayılı ve itirazın iptali yönüdeki ilam gereğince borçlu şirket hakkındaki takip sürdürülmüştür.
Alacaklı vekilinin borçlu gerçek kişiler hakkında itirazın iptali davası açmadığı; Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 03.04.2001 tarih 2001/413-135 K. sayılı kararı ile alınan alacak ilamının doğrudan genel haciz yolu ile başlatılan Burhaniye İcra Müdürlüğü"nün 2004/240 sayılı takip dosyasına sunularak takibe devam edildiği görülmektedir.
Alacaklı vekili ayrıca, bu borç için Burhaniye İcra Müdürlüğü"nün 2001/1260 esas sayılı dosyasında aynı borçlular hakkında ilamlı takip başlattığı gibi yine ilamın Yargıtay"ca bozulmasından sonra verilen mahkeme kararıyla Ayvalık İcra Müdürlüğü"nün 2004/1089 esas sayılı dosyasında ilamlı takibini de başlatmıştır.
Somut olayda, borçlunun başvurusu genel haciz yolu ile başlatılan takibin devam edemeyeceğine yöneliktir. Adı geçenin bu iddiası İİK"nun 16/2.maddesi gereğince süreye tabii değildir.
İİK"nun 67/1.maddesi gereğince talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içerisinde itirazın iptali için genel mahkemeye başvurabileceği gibi, aynı Kanun"un 68.maddesi gereğince (6) ay içinde itirazın kaldırılması amacıyla icra mahkemesinden talepte bulunabilir. Genel haciz yolu ile başlatılan takibin devam edebilmesi için alacaklının, yukarıda sözü edilen başvurulardan birini seçmesi ve olumlu karar alması zorunludur. Alacaklı vekilinin bu dosyaya sunduğu ve takibin devamını istediği karar, İİK"nun 67/son maddesi gereğince açılan (alacak) davası olup, bu ilama dayanan adı geçen, borçlunun itirazı üzerine duran ilamsız icra takibine devam edilmesini isteyemez. Bu ilam, sadece ilamlı takibe konu edilebilir. Nitekim, alacaklı vekili Ayvalık İcra Müdürlüğü"nün 2004/1089 esas sayılı takip dosyasını tercihini yasaya uygun olarak kullanmıştır. Aksinin kabulü halinde faiz başlangıcı, tazminat istemi.... gibi taleplerin değerlendirilmesinde farklı sonuçlara ulaşılacaktır.
O halde, şikayetin kabulüne karar vemek gerekirken yazılı biçimde reddi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de İİK"nun 33 ve sonraki maddelerinde öngörülmediği halde borçlunun tazmintala sorumlu tutulması da yasaya aykıdır.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.