Defter - kayıt ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2042 Esas 2019/9559 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2042
Karar No: 2019/9559
Karar Tarihi: 17.12.2019

Defter - kayıt ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2042 Esas 2019/9559 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, \"Defter, kayıt ve belgeleri gizleme\" suçundan yargılanmış ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, eksik araştırma yapılarak hüküm kurulmuştur. Sanığa savunma hakkı tanınmadan tekerrür hükümleri uygulanmış, suç tarihi hatalı belirtilmiş ve Anayasa Mahkemesi kararı göz önünde bulundurulmamıştır. Bu sebeple, hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 213 sayılı Kanun'un 139. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/2042 E.  ,  2019/9559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-... İnş.Eml.Tur.Ot.Nak.Pet.San.Tic.Ltd.Şti."nin yetkili temsilcisi olan sanığın, 2007 yılına ait defter ve belgeleri ibraz etmemek suretiyle defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada; 16.11.2012 tarihli, 2012-A-694/18 sayılı vergi suçu raporunda mükellefin halen belirtilen adreste faaliyet gösterdiğinin belirtilmesi; defter ve belgelerin incelenmesi için gönderilen 18.04.2012 tarihli, AGB-A-694/33-5 sayılı yazının sanığın ikametgah adresinde bulunmaması nedeniyle mahalle muhtarlığına 27.04.2012 tarihinde tebliğ edilmesi; vergi raporları ekinde sanığın imzasının bulunduğu 14.11.2012 tarihli tutanakta sanığın ibrazı istenilen belgeleri tüm aramalara rağmen bulamadığını beyan etmesi; mahkeme huzurunda alınan savunmasında ise kendisine tebligat yapılmadığını, defter ve belgelerin ibraz edilmesi gerektiğinden yeni haberdar olduğunu, suçlamayı kabul etmediğini, belirtilen mal alış-gider faturalarını Maliyeye teslim ettiğini söylemesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; söz konusu işyerinin tebligat tarihinde faal olup olmadığının araştırılması, 14.11.2012 tarihli tutanak sanığa okunarak altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulması, imzanın kendisine ait olmadığını söylemesi haline imza örnekleri temin edilerek söz konusu tutanaktaki imzanın sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, sonucuna göre 213 sayılı Kanun"un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği de gözetilip tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a) Sanığa ek savunma hakkı sorulmadan tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    b) Defter ve belgelerin ibrazına ilişkin istem yazısının 27.04.2012 tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimi olan 13.05.2012 tarihinin, yüklenen suçun işlendiği tarih olduğu gözetilmeden, gerekçeli kararda suç tarihinin Nisan 2012 olarak yanlış gösterilmesi,
    c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.