1. Hukuk Dairesi 2018/303 E. , 2018/777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vasisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, imar uygulaması sonucu oluşan 16726 ada 8 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, imar uygulaması ile davalıya ait yapıların taşınmazına tecavüzlü hale geldiğini ileri sürerek, yapıların bedelini ödemek suretiyle, davalının elatmasının önlenmesini istemiştir.
Davalı vasisi, davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "...davanın vasi huzuru ile görülüp sonuçlandırılması gerekirken, bu yönün gözardı edilmesi doğru olmadığı gibi, asile yapılan tebligat geçerli kabul edilerek temyiz isteğinin süreden reddine karar verilmiş olması da isabetsizdir. Bu yön, kamu düzenini ilgilendirdiğinden re"sen gözetileceği de kuşkusuzdur." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalıya ait yapıların imar uygulaması neticesinde davacıya ait imar parseli içinde kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, depo edilen bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Dava konusu, 16726 ada 8 parsel sayılı taşınmazın dosya arasına alınan 16.03.2012 tarihli tapu kaydından davacının paydaş olarak yer almadığı görülmektedir.
Bilindiği üzere, dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda, ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 1086 sayılı HUMK"un l86. ve 6100 sayılı HMK"nun 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. HUMK"un 186.maddesine göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçimlik hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişiye karşı tazminat davası olarak devam edebilmektedir.
Ne var ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 125.maddesi, 1086 sayılı Yasanın 186.maddesinden farklı olarak, dava konusunun davacı tarafından üçüncü bir kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak davayı takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı vasıtasıyla süreceği esasını getirmiştir. Anılan usul kurallarının kendiliğinden (re"sen) gözetileceği kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava konusu taşınmazda davacının halen mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, eldeki davanın davalısı ... tarafından dava konusu taşınmazın da bulunduğu alanda ... Belediye Encümeni’nin 22.11.1990 tarih ve 1008 sayılı kararı ile onaylanan M.55 numaralı düzenleme sahasında, İmar Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca imar uygulaması yapılmasına ilişkin idari işlemin iptali ile açtığı davanın ... . İdare Mahkemesi’nin 27.06.2013 tarih ve 2011/1337 E 2013/781 K sayılı ilamı ile kabul edildiği ve kararın Danıştay’da temyiz aşamasında bulunduğu anlaşılmakla sözü edilen davanın eldeki davayı etkileyeceği gözetilmeden mahkemece sonuca gidilmiş olması da hatalıdır.
Hal böyle olunca, dava konusu 16726 ada 8 parsel sayılı taşınmazın son güncel tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden celp edilerek dosya arasına alınması, yapılacak inceleme ile davacının dava konusu taşınmazda paydaş olmadığının ve payını temlik ettiğinin saptanması halinde yukarıda açıklandığı üzere 6100 sayılı HMK’nun 125. maddesi uyarınca işlem yapılması, ayrıca yukarıda anılan idare mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.