23. Hukuk Dairesi 2016/3313 E. , 2017/3556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen kooperatif üyeliğinin tespiti, taşınmaz tescili veya bedel tahsili davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 14.01.2016 gün ve 2015/6564 Esas, 2016/111 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı kooperatif vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olan dava dışı ..."ın hissesini 27.10.2000 tarihli hisse devri senedi ile devraldığını, davalı kooperatife üyelik kaydının yapılması için 03.01.2001 tarihinde ihtarda bulunulmasına rağmen kaydının yapılmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile üyeliğinin tesciline, devre konu taşınmazın veya bunun mümkün olmaması halinde muadili bir taşınmazın müvekkili adına tesciline, bunun da mümkün olmaması halinde devre konu taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile bu miktarın faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, ortaklığın devreden tarafından birden çok ortağa devredildiği, devreden ortağın borçları nedeniyle ortaklık payının hacizli olduğu, davacının kooperatifin üyesi olduğunun tespiti ile üyeliğinin tescili talebinin iletildiği tarihte dava dışı ortaklığını devreden ..."ın Genel Kurul Kararı ile zaten kooperatiften ihraç edilmiş olduğu, ortaklığı geçerli olmayan üyenin ortaklığının devrinin de mümkün olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının kooperatif ortağı olduğunun tespitine, diğer taleplerinin reddine ilişkin davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 15.09.2011 tarih ve 2011/301 E., 2011/297 K. sayılı ilamıyla, bu davada verilecek kararın ortaklığını davacıya devreden dava dışı ..."ın hukukunu doğrudan ilgilendireceği, davacı vekiline dava dışı devreden ... aleyhine dava açması için önel verilmesi, dava açıldığında işbu dava ile birleştirilerek değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı kooperatifin üyesi olan davalı ..."ın hissesini 27.10.2000 tarihinde noterde düzenlenen hisse senedi devir sözleşmesi ile davacıya devrettiği, davacının ilk devralan olduğu, söz konusu ortaklığı devreden ortak ..."ın davacıya karşı devir sözleşmesinin feshi davası açtığının savunulmamasına göre pay devir sözleşmesi noter
tarafından düzenlenmekle aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli resmi belge niteliğinde olup bu durumun kooperatife bildirildiği, yapılan devrin geçerli olduğunun, Kooperatifler Kanunu"nun 14/2. maddesi uyarınca davacının ortak olma niteliklerini taşıdığının anlaşılması karşısında davacının ortaklığa kabul başvurusunun hissesini devreden ortağın borçları ve hisse üzerinde bulunan haciz ile ilişkilendirilerek reddedilmesinin mümkün olmadığı, ancak devralan davacının devirden önce doğmuş olan borçlardan sorumlu olduğu, fakat bu sorumluluğun oluşabilmesi için kooperatif tarafından davacıya borcun bildirilmesi gerektiği, dolayısı ile açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda davacının ortaklık payını 27.10.2000 tarihinde devralmış olmakla bu tarih itibariyle ortaklığın tespitinin gerektiği, kooperatif üyeliğinin devrinin, mutlaka o üyeye ait veya tahsisi yapılmış dairenin de devrini gerektirmeyeceği ve üyeliğin ve mülkiyetin devrinin ayrı hususlar olması sebebiyle davacının kooperatif üyeliğinin tespitinden sonra Kooperatifler Kanununda düzenlenen üyeliğin gereklerini yerine getirmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı kooperatife ortak olduğunun tespitine, diğer hususlardaki davacı talebinin reddine dair verilen karar, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 14.01.2016 tarih, 20156564 E., 2016111 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, asıl davada davalı kooperatif vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 04,60 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.