7. Hukuk Dairesi 2012/7280 E. , 2014/403 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Çarşamba Asliye 1. Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 15/12/2005
Numarası : 2005/35-2005/444
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan M.. S.., M.. T.., S.. Ç.., B.. Y.., J.. B.. ve M.. Ç.. tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de dava ve taraf koşulunun araştırılması yönünden toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir.
Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda elde edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında bu tür davalar yönünden eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı kabul edilmiştir.
Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur ve davanın her aşamasında mevcut olması gerekir.
Öte yandan; öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre davada yöntemine uygun biçimde taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir. Muhtesatın aidiyetinin tespiti davalarında, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında, muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhtesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin davada taraf olmaları zorunludur.
Hal böyle olunca; öncelikle taraflar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, var ise dava dosyası getirtilmeli, dava derdest ise dava konusu muhtesatların davacı tarafa ait olduğunu kabul etmeyen tüm paydaşların (ölmüş iseler mirasçılarının) davada taraf olmalarının zorunlu olduğu düşünülerek asıl ve birleşen davada taraf olarak yer almaları sağlanmalı, yargılamaya geldiklerinde davaya karşı diyecekleri, delilleri sorulup saptanmalı, gösterecekleri deliller toplanmalı, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmelidir. Ortaklığın giderilmesi davasının derdest bulunmadığının belirlenmesi halinde ise davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmelidir.
Mahkemece davada hukuki yarar ve taraf koşulu araştırılmadan eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, az yukarıda isimleri geçen davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre de sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.