9. Hukuk Dairesi 2017/21089 E. , 2018/5289 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 4. İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu kabul ederek, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar vermiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, satış elamanı olarak çalıştığını, fesih ihbarının 03.02.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, fesih sebebinin kod 4 olarak gösterildiğini, haklı ve geçerli bir neden gösterilmediğini, bu nedenle feshin geçersizliğine, işe iadesine yasadan doğan hakların ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, feshin davacıya 03.01.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, 56 günlük ihbar süresinin 28 günü çalışarak geçirdiğini, 03.02.2016 tarihinde ise işten ayrıldığını, işletmesel nedenlerle feshedildiğini, davacının itirazının olmadığını, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler göre işverenin fesih yazısında sadece işletmesel karar ibaresini kullandığı, işletmesel kararın ne olduğu ve sebepleri hakkında bir açıklama yapılmadığı, bu nedenle fesih bildiriminde biçimsel koşula uyulmadığı gibi davalı tarafça işletmesel kararın ne olduğu, sebepleri ve feshin son çare olması ilkesine göre feshin geçerli sebebe dayandığı ispat edilememiş, işletmesel kararla ilgili bir delil de ibraz edilememiş olduğundan işverenin bunu ispat edemediği, fesih yazısının tarihi 03/01/2016 olarak gösterilmiş ise de, fesih yazısında bu tarihte iş akdine son verildiği yazılmadığı gibi işten ayrılış bildirgesine göre davacının işten ayrılış tarihinin 03/02/2016 olarak gösterildiği ve davacının bu tarihten önce işten ayrıldığı davalı tarafça kanıtlanamamakla davanın 1 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, davacıya 03.01.2016 tarihinde iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun yazılı fesih bildirimi ile tebliğ ettiği, davacının da bu fesih bildirimini imzaladığı, fesih bildirimindeki imzasına herhangi bir itirazı bulunmadığı, davacının iş sözleşmesinin, davalı işveren tarafından ....ya gönderilen işten ayrılış bildirgesine göre 03.02.2016 tarihinde sona erdirildiği, davanın ise 01.03.2016 tarihinde açıldığı, dolayısıyla davacıya fesih bildiriminin 03.01.2016 tarihinde yapıldığı, dava açma süresinin ise yukarıdaki açıklamalar da dikkate alınarak 03.02.2016 tarihinde sona erdiği, davanın ise bu bir aylık süre geçtikten sonra 01.03.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davanın bir aylık süre içerisinde açılmadığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu ve kabulü gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
F)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
G)Gerekçe:
Davalı işverenin fesih yazısında; 03.01.2016 tarihinde davacıya yazılı fesih bildirimi tebliğ ettiği anlaşılmakta ise de, davacı 03.02.2016 tarihinde yazılı olarak feshedildiğini iddia etmektedir. Davacının işten ayrılış bildirgesinde Ocak ayı 30 gün, Şubat ayı 3 gün çalıştığı görülmekle aynı zamanda davalı vekilinin savunmasında; feshin 03.01.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, 56 günlük ihbar süresinin 28 günü çalışarak geçirdiğini, 03.02.2016 tarihinde ise işten ayrıldığını söylemiştir. Fesih yazısı incelendiğinde ihbar öneli verilerek feshedilmediği gibi aynı zamanda davacının bu süre içerisinde çalıştığını beyan etmiş olduğundan savunması ile çelişmiş olup davacının 03.02.2016 tarihinde feshedildiği iddiasını doğrulamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı davasını 01.03.2016 tarihinde açmış olup hak düşürücü süre geçmemiştir. Ayrıca fesih yazısında işletmesel karar nedeniyle feshedildiğinden bahsedilmiş ise de işletmesel kararın ne olduğu ve sebepleri hakkında bir açıklama yapılmadığı, işletmesel kararla ilgili bir delil de ibraz edilememiş olduğu, feshin geçerli sebebe dayandığı ispat edilemediği anlaşılmasına göre; Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H) Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın kabulü ile, feshin geçersizliğine, davacının davalı işveren nezdindeki İŞİNE İADESİNE,
3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi dikkate alınarak taktiren davacının 4 aylık brüt ücret tutarı olarak belirlenmesine,
4- Davacının işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının tahsilinin gerektiğinin TESPİTİNE,
5- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca belirlenen 2.180,00 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Alınması gereken 35,90 TL. karar-ilam harcından, 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile 6,70 TL. bakiye karar-ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7- Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 129,00 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
9- Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.03.2018 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.