Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12526
Karar No: 2018/775
Karar Tarihi: 01.02.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/12526 Esas 2018/775 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/12526 E.  ,  2018/775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL


    Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakanı ..."un paydaşı olduğu 1547 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalı ..."in kahvehane işletmek, diğer kısmının ise davalı ..."nin faaliyet göstermek suretiyle kullandığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...Ş, çekişme konusu taşınmazı paydaş ..."ın mirasçıları dava dışı ... ile ..."dan kiraladığını, davalı ..., çekişme konusu taşınmazın 4/16 payını mirasçı olan dava dışı paydaş ..."den satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    İhbar olunanlar, paydaşlar arasındaki fiili kullanma biçiminin oluştuğunu belirterek davanın reddi gerektiğini bildirmişlerdir.
    Mahkemece, davalı ...Ş. hakkındaki davanın taşınmazda fiili kullanma biçimi oluştuğundan 8/16 pay sahibi mirasbırakanın mirasçıları olan ihbar olunanlar ile davalı ...Ş. arasındaki kira sözleşmesinin geçerli bulunduğu, davalının taşınmazda ... olmadığı gerekçesiyle reddine, davalı ... yönünden ise davacının payını kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; 5219 ve 5236 sayılı Kanun ile 1086 sayılı HUMK nun 427/2. maddesi uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL den az olan davalara ait yerel mahkeme kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür.
    Temyiz eden davacı yönünden davalı ... yönünden reddedilen miktar (1.200,00 TL) davalı ..."den tahsiline karar verilen miktar 1.200 lira olup her iki miktar da yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır.
    Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da bir karar verilebilir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan davacının davalı ... yönünden temyiz istemi ile davalı ..."in temyiz isteminin değerden REDDİNE,
    Davacı vekilinin davalı ...Ş. yönünden temyizine gelince,
    Çekişme konusu 113,00 m² ve ev dükkan niteliğindeki 1547 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 8/16 payının ihbar olunanların mirasbırakanı ... Satır adına kayıtlı olduğu, 8/16 payının ise davacının mirasbırakanı ... adına kayıtlı olduğu, taşınmazın 04.01.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile ihbar olunanlar tarafından davalı ...Ş."ye kiraya verildiği sabittir.
    Her ne kadar; ihbar olunanlar taşınmazda fiili kullanım biçiminin oluştuğunu savunmuşlar ise de davalı ...Ş."nin mahkemece verilen kesin süreye rağmen, fiili kullanım biçimine ilişkin tanık bildirmediğinden dava konusu taşınmazda fiili kullanma biçiminin oluştuğu ispatlanamamıştır. Paydaşlar arasındaki fiili kullanım biçimi ispatlanamadığından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 691. maddesi hükmü ve 6.5.1955 tarih 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan yapılan kira sözleşmesinin geçerli olmayacağı da kuşkusuzdur.
    Bu durumda, taraflar arasında geçerli bir kira ilişkisi kurulduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca, davalı ...Ş. yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.02.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    (Muhalif)
    -KARŞI OY-
    Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davalılardan ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davaya konu taşınmaz paylı mülkiyet üzere tapuya kayıtlıdır. 8/16 payı davacı ile dava dışı ... murisi, 8/16 payı ise ihbar olunanların murisi adına tescillidir.
    Sayın çoğunluk fiili taksimin davacı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle ... hakkında verilen ret kararının doğru olmadığı gerekçesiyle bozma kararı vermiştir.
    Sayın çoğunluk ile aramızda oluşan ihtilaf, fiili taksimin oluşup oluşmadığı ve bunun ispat usulüne ilişkindir.
    Davalılar yargılamanın başından beri fiili taksim olgusuna dayanmışlardır. Davacı ise hiç bir aşamada fiili taksimin olmadığına ilişkin bir iddia ileri sürmemiştir. Hiç şüphesiz fiili taksimin varlığını “iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir” kaidesi gereğince davalı ... ispat edecektir.
    Davalı ... tanık deliline dayanmasına rağmen aşamada tanık bildirmeyeceğini beyan etmiştir.
    6100 sayılı HMK nın 187. maddesi “- (1) İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir.
    (2) Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Aynı yasanın 288. maddesi ise-” (1) Hâkim, uyuşmazlık konusu hakkında bizzat duyu organları yardımıyla bulunduğu yerde veya mahkemede inceleme yaparak bilgi sahibi olmak amacıyla keşif yapılmasına karar verebilir. Hâkim gerektiğinde bilirkişi yardımına başvurur.” şeklindedir.
    Somut olaya döndüğümüzde, taşınmaz üzerinde biri iki katlı ... şubesi olarak , biri de tek katlı kahvehane olarak kullanılan iki ayrı yapı olduğu, bu yapıların kapı numaralarının dahi 43 ve 45 olarak ayrı ayrı verildiği, bu suretle her iki yapının birbirine bitişik olmakla birlikte ayrı ayrı kullanıldığı yapılan keşif, alınan bilirkişi raporu ve buna ekli resimlerle açıkça anlaşılmaktadır. Diğer yandan bu bilirkişi raporuna fiili kullanım açısından davacı tarafından bir itirazda bulunulmamıştır. Keşfi yapan hakim de aksi yönde bir kanaate ulaşmamış, raporun bu açıdan gözlemine uygun olduğunu gerekçeli kararıyla tasdik etmiştir.
    Yukarıda belirtilen usul kuralları ile dosya kapsamını birlikte değerlendirdiğimizde taşınmaz üzerindeki binaların ayrı kullanıldığının, bu kullanımın uzunca bir süredir devam ettiğinin, bu durumun davanın tarafları ve herkesçe bilindiğinin kabulü gerekmektedir. Herkesçe bilinen vakıanın çekişmeli sayılmasına imkan bulunmamaktadır. Çekişmeli olmayan, herkesin malumu olup keşfen belirlenen bir vakıanın ispatı için davalıdan delil gösterilmesini istemenin HMK nın 187. maddesine uygun düşmediği açıktır.
    Taşınmaz üzerinde hissedarlar fiili taksimde bulunduğuna göre taksim sonucu diğer hissedarlardan kiralama suretiyle taşınmaz kullanan ... nin kullanımının haksız olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır.
    Anlatılan bu nedenlerle kararın gerekçelerinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olması nedeniyle onanması gerektiği düşüncesiyle bozma yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi