7. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/7323 Karar No: 2014/398 Karar Tarihi: 16.01.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2012/7323 Esas 2014/398 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, taşınmaz üzerindeki bina, ahır ve samanlık niteliğindeki muhdesatların aidiyetinin tespiti istemiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Mahkeme, davacı tarafından meydana getirildiği belirlenen muhdesatlar için sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığını ancak, mülkiyetin sadece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiği belirtilerek reddedilmesinin hatalı olduğunu ve mülkiyetin tespiti isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda, eski Medeni Kanun ve Türk Medeni Kanunu hükümleri doğrultusunda arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu vurgulanarak, hüküm düzeltme ile tespit edilerek onaylanmıştır. Kanun maddeleri ise, Eski Medeni Kanun'un 704. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 680. maddesi olarak belirtilmiştir.
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2012/7323 E. , 2014/398 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılardan..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgilerine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre, dava konusu iki katlı bina ile iki katlı ahır ve samanlık niteliğindeki muhdesatların davacı tarafından tek başına meydana getirildiğinin belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp az yukarıda adı geçen davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, gerek eski Medeni Kanun ve gerekse sonradan yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhtesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, sadece muhtesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi, mülkiyetin tespiti isteminin ise reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde ise de, yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hüküm yerinin ikinci fıkrasından “….ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun...” sözlerinin çıkarılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, hüküm düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.