8. Hukuk Dairesi 2014/657 E. , 2015/6566 K.
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
..... ile .... aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair ...... Aile Mahkemesi"nden verilen 25.09.2012 gün ve 1023/726 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile 10.000 TL katılma alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili aracılığıyla zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın TMK"nun 178. maddesi gereğince evlilik birliğinin bitiminden itibaren bir yıl içerisinde açılması gerektiği, davalı süresi içerisinde zamanaşımı def"inde bulunmuş olduğundan, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 22.04.1998 tarihinde evlenmişler, 19.11.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 14.09.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK"nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun"un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dava konusu taşınmaz 19.10.2006 tarihli satış sözleşmesi ile davalı adına 108 ay vadeli olarak satın alınmış olup, boşanma dava tarihine kadar 24 taksidi ödenmiştir. Dava, taşınmazın edinme tarihi itibariyle mal rejiminin tasfiyesine dayalı katılma alacağına ilişkindir.
Tarafların boşanmasına ilişkin ...... Aile Mahkemesi’nin 08.06.2009 tarih ve 2008/1057 Esas ve 2009/659 Karar sayılı ilamı 14.09.2009 tarihinde kesinleşmiş olduğundan taraflar arasındaki mal rejimi 19.11.2008 tarihinde sona ermiştir. Zamanaşımı ise bu ilamın kesinleştiği tarih olan 14.09.2009 tarihinden itibaren işlemeye başlamıştır. Eldeki dava 06.12.2011 tarihinde açılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararıyla edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından da TMK’nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK"nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. 01.01.2002 tarihinden önceki döneme ilişkin alacaklarda zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu konusunda bir duraksama da söz konusu değildir. Yerleşmiş İçtihatlar bu doğrultudadır. (Mülga BK’nun m. 125) Daire de bu görüşü benimsemiştir. Bu durumda, 6098 sayılı TBK"nun 153/1-2. bentleri (Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur) gözetilerek boşanma kararının kesinleştiği tarihten eldeki davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi henüz geçmediğine göre, Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak taraf delillerine göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya ve yerleşmiş içtihatlara aykırı olan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.