Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18024 Esas 2017/2827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18024
Karar No: 2017/2827
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18024 Esas 2017/2827 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/18024 E.  ,  2017/2827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ve davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsam ve sebeplerine göre davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda malul kalması nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı sigortalı lehine 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir.
    İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava konusu iş kazasının 18.06.2006 tarihinde meydana geldiği, dava dilekçesi ile talep edilen manevi tazminat istemine olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesinin açıkça talep edildiğinin anlaşılmasına rağmen, Mahkemece hükmedilen manevi tazminat yönünden faize hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı, yürürlükteki 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi ve HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ilk üç bendi tamamen silinerek yerine;
    “Davanın kısmen KABULÜNE,
    40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18.06.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,” miktar ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacı ve davalılara yükletilmesine,
    06.04.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.