23. Hukuk Dairesi 2015/8610 E. , 2017/3552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 30.06.2015 gün ve 2014/9825 Esas, 2015/5082 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşme imzalandığını, ancak son katın imara aykırı olarak yapıldığını ve kat irtifakı tesisi sırasında davacı adına tescil edildiğini, oysa bu katın yıkılması gerektiğini, zemindeki dükkanların eşit paylaşılmadığını, inşaatın süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek, gecikme tazminatı, sözleşmede belirlenen cezai şart ve uğranılan zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının kusuru olmaksızın yapı ruhsatının iptal edildiğini, buna rağmen süresinde teslim ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının sözleşme hükümlerine uygun olarak yapı ruhsatı alıp inşaata başladığı, inşaatın ruhsatsız duruma düşmesinde davalının kusurlu olmadığı, ruhsat iptal edildiğinde inşaatın bitirilmiş ve iskâna hazır halde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 30.06.2015 tarih, 2014/9825 E., 2015/5082 K. sayılı ilamıyla, yıkım kararının tüm binaya ilişkin olarak mı; yoksa belirli kat veya bölüme mi ilişkin olduğu mahkemece araştırılıp tespit edilmediği, öncelikle ortada tümünün yıkılması gereken bir bina bulunup bulunmadığının mevcut imar durumu itibariyle gerek ilgili belediye ile yazışma yapılmak suretiyle, gerekse bilirkişiden alınacak raporla saptanması, inşaatın kısmen yıkılarak yasal hale getirilebileceği saptandığı takdirde; belediyenin inşaatı ilk defa durdurduğu 16.09.1999 tarihinden bu yana inşaatı yasal hale getirmeyen ve davacıya ait yasal bölümleri teslim etmeyen yüklenicinin ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının olup olmadığı, dosyada mevcut Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu"nun yazı ve kararları da dikkate alınarak değerlendirilip bir hükme varılması, yine yapının yasal hale getirilebileceği belirlendiği takdirde, sözleşmedeki fiili paylaşım oranı nazara alınarak tarafların zemin katta yer alan işyerlerinin aynı alanda olması gerektiği dikkate alınarak, yükleniciye ait işyerine nazaran daha küçük yapıldığı ileri sürülen işyeri aleyhine fark bedelinin oluşup oluşmadığı, binadaki mevcut duruma göre % 50 paylaşıma göre kıyaslama da gözden kaçırılmadan incelenerek bilirkişiden alınacak raporla bir sonuca bağlanması, yine, binanın yasal hale getirilme ihtimali karşısında üçüncü kat 4 numaralı bağımsız bölümün yıkılması gerektiğinin saptanması halinde bu bölümün arsa sahibi ve yüklenici arasındaki paylaşımda verilen arsa payının karşılığı olduğu dikkate alınarak edimler dengesinin yeniden sağlanması açısından daire bedelinin hesaplatılarak arsa sahibi lehine hüküm altına alınması gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 07,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.