Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12842 Esas 2016/4931 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12842
Karar No: 2016/4931
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12842 Esas 2016/4931 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı banka, davalı tarafından kefil olarak imzalanan kredi sözleşmesinin ödenmemesi nedeniyle yapılan takibin, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davalının ödeme emrine itirazında ve cevap dilekçesinde sözleşme altındaki imzasını inkar etmediğini belirleyerek takibin devamına, ancak asıl alacağın likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir. Yargıtay, davalı vekilinin itirazlarını reddederken, davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesine karşı çıkarak hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu Madde 609, İcra ve İflas Kanunu Madde 53.
19. Hukuk Dairesi         2015/12842 E.  ,  2016/4931 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul,kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili,dava dışı ...... ile davacı banka arasında 10.11.2005 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin davalı tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını ,kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek,davalının itirazının iptali ile %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu borcun zaman aşımına uğradığını,dosyaya sunulan hesap özetinin dava konusu kredi sözleşmesine ait olmadığını,müvekkilinin davacı bankaya dilekçe vererek kefilliğinin son erdirilmesini istediğini, müvekkiline sözleşmenin son sayfasının imzalatıldığını,sözleşmenin diğer sayfalarındaki hükümleri kabul etmediklerini, sözleşmeye sonradan ilave yapılıp yapılmadığını tam olarak tespit edemediklerini savunarak, davanın reddini ve %40"dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının ödeme emrine itirazında ve cevap dilekçesinde sözleşme altındaki imzasını inkar etmediği, yargılamada sonradan bu yönde süresinde olmayan itirazın incelenmesi talebinin reddedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin 21.325,18 TL üzerinden devamına, asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava konusu alacak belirlenebilir (likit) olması nedeni ile hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, 21.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.