Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu, 28.09.2005 tarihinde cezaevine girdiğini ve 24.02.2006 tarihinde eşinin kendisine vasi olarak atandığını, satış ilanının cezaevinde bulunduğu sırada adına tebliğe çıkartılarak 16.11.2005 tarihinde aynı konutta oturan oğluna tebliğ edildiğini, ihaleden taşınmazda oturan kardeşine taşınmazı tahliye etmesi için ihbarname gönderilmesi ile haberder olduğunu öne sürerek satış ilanının usule uygun olarak tebliğ edilmediği iddiası ile ihalenin feshini istemiştir. Mahkemece varsayımlardan hareket edilerek sonuca ulaşılmıştır. Borçlunun daha önce satıştan haberdar olduğuna dair, aksi yönde karşı tarafca dosyaya bir delil sunulmamıştır. O halde ihalenin feshi şikayetinin süresinde yapıldığının kabulü gerekir.
Satış ilanı tebligatı da borçlunun vasisi yerine onun adına gönderilip aynı çatı altında oğluna tebliğ edilmesi işlemi de usule aykırı olduğundan bu durum başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Ayrıca, İİK"nun 129/2. maddesinde ikinci ihalede artırma bedelinin, muhammen bedelin %40"ını bulmak ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarının geçmesi gerektiği öngörülmektedir. 11.400 YTL satış bedeli, 25.000 YTL muhammen bedelin %40"ı olan 10.000 YTL"ye 1.875 YTL tutarındaki bedel satış giderleri olan gazete ilan gideri ve tebligat giderlerini karşılamamaktadır. Şikayetin her iki yönden kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde ihalenin feshi istenmediğinden bahisle reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),
 13/07/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.