Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8178 Esas 2019/9540 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8178
Karar No: 2019/9540
Karar Tarihi: 17.12.2019

Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8178 Esas 2019/9540 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar özet olarak, sanığın defter ve belge gizleme suçundan mahkum edildiği ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gereken şartların yerine getirilmediği, ayrıca TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının ardından yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulduğu ifade edilmektedir. Kanun maddeleri ise şöyle sıralanmıştır: 5271 sayılı CMK'nin 231/5., 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. ve 231. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/8178 E.  ,  2019/9540 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter ve belge gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan duruşmaya, gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine; ancak:
    1- 5271 sayılı CMK"nin 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarihli ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde yer alan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; defter ve belge ibraz etmeme suçunda bu anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve bir daha suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşması nedeniyle hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında, kamu zararını karşılamadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz talebi bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.