11. Hukuk Dairesi 2017/965 E. , 2018/6799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/11/2016 tarih ve 2014/676-2016/607 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, taraflar arasında sözleşme bulunduğunu, yaptırılan noter tespiti ile davalının internet ortamından ses iletmek suretiyle 3.kişilere düşük ücretle telefon görüşmeleri yaptırması neticesinde davacının zarara uğratıldığını ileri sürerek 47.348.057.150 TL"nin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş,bilahare kısmi ıslah yoluyla müddeabihi 11.537.137.712.000 TL"ye çıkartmış,birleşen davasında ise dava tarihine kadar birikmiş faiz alacağı olan 37.993.468.282.139 TL faiz farkının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, internet üzerinden ses iletiminin tekel hakkı kapsamna girmediğini,davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 22.11.2011 gün, 2010/397 E-2011/17559 K sayılı ilamında yazılı gerekçelerle davacı yararına bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, davalının, 01.05.1999 -31.12.2001 tarihleri tarihleri arasında sözleşmeye aykırı olarak toplam 6.383.240 dakika ses iletimi gerçekleştirdiği, bu dönemde davacı tarafça en sık uygulan tarifenin ortalama ücretinin 0,12 SDR olduğu, buna göre, dava tarihi itibariyle oluşan zarar miktarın 1.427.976,00 TL olduğu, bu miktarın %50’sinin aşınma payı ve işletme gideri, 65.642,00 TL’sinin ise belirtilen dönemde davacı tarafından tahsil edilen fatura bedeli olduğu, bozma ilamı gereğince zikredilen miktarların oluşan zarardan mahsup edilmesi suretiyle zararın 648.346,00 TL olarak
hesaplandığı, birleşen davada, asıl davada talep edilen zarara, zararın başladığı tarih olarak kabul edilen 12.03.1999 tarihinden 02.06.2003 tarihine kadar işlemiş faiz olarak hesaplanan 37.993.468,00 TL’nin talep edildiği, ancak dosya kapsamına göre zararın 01.05.1999 ila 31.12.2001 tarihleri arasında oluştuğunun tespit edildiği, davaya konu haksız fiilin belli bir müddet devam etmesi sebebiyle son eylem tarihi olan 31.12.2001 tarihinden itibaren faiz hesabı yapmanın uygun olacağı, asıl davada belirlenen zarar miktarı üzerinden 31.12.2001 tarihinden 02.06.2003 tarihine kadar işlemiş olan faizin 627,776, 56 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, asıl davada, 648.346,00 TL’nin 02.06.2003 tarihinden işleyecek avans faizi ile, birleşen davada ise, 627.776,56 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 9,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.