19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12623 Karar No: 2016/4927 Karar Tarihi: 21.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12623 Esas 2016/4927 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, asıl borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine ipotek veren ve müşterek kefil olan davalıya ihtarname ve hesap özetini tebliğ ederek, ipotek limiti 200.000 TL ana para üzerinden yapılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, kefalete ilişkin hükümlerin geçersiz olduğunu ve ilamsız takip yapılamayacağını savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme, dava konusu ipotek akit tablosundaki müşterek kefillik ifadesinin genel işlem şartı niteliğinde olduğunu ve yazılmamış sayılması gerektiğini belirterek davanın reddine hükmetmiştir. Yargıtay ise, bu değerlendirmenin yanılgılı olduğunu ve ilamsız takip yapılabileceğini ifade etmiştir. Bu nedenle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 20, 22 ve devamı maddelerine atıfta bulunulmuştur.
19. Hukuk Dairesi 2015/12623 E. , 2016/4927 K. "İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : ...Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 11/05/2015 NUMARASI : 2014/500-2015/387
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı asıl borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine ipotek veren ve ipotek akit tablosunun 2. maddesi gereği müşterek borçlu müşterek kefil olan davalı ve asıl borçluya ihtarname ve eki hesap özetinin tebliğ edilerek kredi hesabının kat edildiğini, ipotek limiti 200.000 TL ana para üzerinden yapılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptaline ve davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin imzaladığı ipotek senedinde küçük puntolarla yazılan kefalete ilişkin hükümlerin geçersiz olduğunu, müvekkili aldatılarak ipotek tesis edildiğini, ipotek geçerli sayılsa bile asıl borçlunun hiçbir kredisine ya da sözleşmesine müvekkilinin kefil olmadığını, müvekkiline karşı yalnızca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceğini, İİK"ya ve BK"ya aykırı olarak aynı zamanda kredi kefaleti varmış gibi ilamsız takip yapılamayacağını savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ipotek resmi senedindeki kefalete ilişkin düzenlemenin 6098 sayılı TBK"nun 20. maddesine göre genel işlem şartı olup, genel işlem şartının yasanın kamu düzenine ilişkin hükümlerinden olduğu, bu nedenle eldeki yasa öncesi davaya konu ipotek senedine de uygulanabileceği, taraflar arasındaki sözleşmede davacının amacının ipotek vermek olduğu,bu amacı aşan ipotek resmi senedindeki müşterek borçlu ve müşterek kefillik ifadelerinin genel işlem şartı niteliğinde olup, TBK"nun 22. ve devamı maddeleri uyarınca yazılmamış sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu ipotek akit tablosu 818 sayılı BK"nun yürürlükte olduğu dönemde düzenlenmiş olup, genel işlem şartlarına ilişkin hükümler 6098 sayılı TBK"nun yürürlüğe girmesi ile getirilmiştir. Bu nedenle ipotek akit tablosunda ayrıca kefalet hükümlerine yer verilmesinin genel işlem şartlarına aykırı olduğu gerekçesi ile geçersiz olduğu kabul edilemez. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.