17. Ceza Dairesi 2019/9158 E. , 2019/16474 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü;
Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan belirlenen 6 ay hapis cezasına 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 119/1-c maddesi uyarınca bir kat arttırım uygulanması sonucu 12 ay hapis cezası yerine 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi, sonuca etkili olmadığından, sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2010 tarih, 2010/1116 Esas ve 2010/831 Karar sayılı kararında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesinin uygulandığı anlaşılmakla, sanığın ikinci kez mükerrir olduğunun tespiti ile cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, aleyhe temyiz olmadığından, sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/03/2010 tarih, 2008/214 Esas ve 2010/238 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında birden fazla suçtan dolayı mahkumiyet hükümleri verildiği gözetilerek tekerrüre esas alınan cezanın belirtilmesi gerekirken belirtilmemişse de bahse konu ilam ile sanık hakkında verilen en ağır cezanın tekerrüre esas alınması ve Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin sanıklardan müteselsilen alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 326/2 maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ..."nın temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, D harfli hüküm fıkrasından "Yargılama gideri olan Posta ve tebligat gideri toplamı olan 32,40 TL.nin CMK 325 gereği sanıklardan müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına" cümlesinin çıkarılarak yerine "Her bir sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmaları suretiyle yargılama giderlerinin sanıklardan TAHSİLİNE" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.