12. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/12157 Karar No: 2007/14599
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/12157 Esas 2007/14599 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2007/12157 E. , 2007/14599 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Mahkemesi TARİHİ : 11/04/2007 NUMARASI : 2007/431-446
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti yoktur. Bu nedenledir ki takibin veya davanın bütün ortaklara açılması zorunludur. BK.nun 525. ve 533. maddeleri gereği kendisine yönetim hakkı tanın ortağın ortaklığı ve diğer ortakları temsil yetkisi vardır. Temsil yetkisi; zımnen icazet, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile verilebilir. BK.nun 533. maddesi hükmüne göre ortaklık adına ortaklardan biri tarafından yapılan işlem temsil hükümleri uyarınca diğerlerini alacaklı veya borçlu kılacak niteliktedir. İki ortaklı olduğu anlaşılan adi ortaklıktan ortaklardan herhangi birine şirket işlemlerini idare görevi verildiği öne sürülmediği ve bu yönde de bir belge ibraz edilmediği sürece BK.nun 525. maddesi gereğince adi ortaklığın idaresinin her iki ortağa ait olduğunun kabulünü zorunlu kılar. Bu gibi durumlarda takip dayanağı belgede imzası olmayan diğer ortakta borçtan sorumlu olur. Aktif ve pasif husumet ehliyeti, dava şartı (takip) olduğundan husumet itirazı süresiz şikayete tabidir. Somut omayda gözlendiği gibi .................... ve ............................nin kurduğu adi ortaklıkta temsilci ortağın anonim şirketlerden hangisi olduğu belirlenmemiştir. Bu durumda takibin her iki ortak şirket hakkında birlikte yapılması gerekirken ortak şirketlerden sadece biri yanında adi ortaklığı da göstererek takip yapması mümkün değildir. Mahkemece husumet ehliyeti açısından süresiz şikayete tabi şikayetin esası incelenerek yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken istemin süre aşımından reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.