3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8625 Karar No: 2019/17098 Karar Tarihi: 26.09.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/8625 Esas 2019/17098 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet hükmü, tanık bulunmaması nedeniyle iki sanığın ifadelerinde karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ettiğini iddia etmeleri ve hangi tarafın haksız hareketi ile olayın başladığının anlaşılamaması sebebiyle bozuldu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Ceza Dairelerinin kabul ettiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde haksız tahrik hükümleri uygulanması gerektiği ve sabıkasız olan sanık için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi. Kararın dayandığı kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2019/8625 E. , 2019/17098 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1) Sanığın savunmasının alındığı ilk celsede diğer sanık ile ifadelerinin karıştırılması, 2) Olayın başlangıç aşamasını gören tanık bulunmamasına, sanıkların beyanlarında karşılıklı olarak ilk önce diğer tarafın kendisine hakaret ettiğini iddia etmelerine, olayın hangi tarafın haksız hareketi ile başladığının anlaşılamamasına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 - 238 Esas - 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (1/4) oranında uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi, 3) Sabıkasız olan sanığın duruşma tutanaklarına yansıyan herhangi bir olumsuz hareketi bulunmaması karşısında bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından bahisle soyut ve yetersiz gerekçe ile sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.