7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1926 Karar No: 2020/4181 Karar Tarihi: 12.05.2020
4733 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/1926 Esas 2020/4181 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Gümrük İdaresi temsilcisinin temyiz talebinin reddedildiğini belirtti. Sanığın suçu işlediği tarih itibariyle geçerli olan kanun maddelerine göre cezalandırılması gerektiği ancak sonraki yıllarda yapılan kanun değişiklikleri sebebiyle cezanın düşürülebileceği de ifade edildi. Bununla beraber, son kararın yerel mahkeme tarafından verilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 4733 sayılı Yasaya muhalefet (suç), 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi (Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi yoktur), 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi (Hazine vekili tarafından yapılan temyiz talebi), 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10, 3/18 ve 5/2. maddeleri (suç tarihi itibariyle geçerli olan kanun maddeleri), 6545 ve 7242 sayılı Yasalar (kanun değişiklikleri), 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi (cezaların karşılaştırılması), 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ve 5607 sayılı Yasa'nın geçici 12. maddenin 2. fıkrası (etkin pişmanlık uygulaması).
7. Ceza Dairesi 2016/1926 E. , 2020/4181 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I- Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi’nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı cihetle, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II- Sanık müdafiinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede ise; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 Sayılı Kanun ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle, hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2.maddeleri) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 12/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.