20. Hukuk Dairesi 2017/4146 E. , 2018/8162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıya ait bir adet güçlendirme ve dış cephe, çatı, baca, havuz, sosyal tesis vb.ortak alanlarında yapılacak olan tadilat, tamirat, güçlendirme ve yenilikler için site yönetim kurulu tarafından, davalının imzası ile onay verdiği 27/04/2014 tarihli karar ve bu kararla verilen yetkiler doğrultusunda yönetim kurulu tarafından alınan 03/07/2014 tarihli ve 08/07/2014 tarihli kararları gereğince D28 bloğun tamirat, tadilat ve güçlendirme bedellerinin ilk üç taksitinin tahsili için davalı hakkında ... 4. İcra Müdürlüğünün 2014/10458 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, söz konusu icra takibinin kesinleşmiş kat malikleri kurulu kararına dayandığını, bu kararlarda davalının imzasının bulunmasına rağmen davalının borcu olmadığını iddia ederek takibe haksız olarak itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortak gider alacağının tahsiline yönelik takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, kat irtifakı kurulu anataşınmazların birden çok ada ve parsel üzerinde bulunduğu gibi yapıların da tamamlanmadığı anlaşılmakla, öncelikle görev hususunun değerlendirilip, uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekeceği düşünülerek, buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir.
Hukukî uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece, genel hükümlere göre asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/12/2018 günü oy birliği ile karar verildi.