Esas No: 2019/4236
Karar No: 2019/321
Karar Tarihi: 30.10.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/4236 Esas 2019/321 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/4236
KARAR NO : 2019/321
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2019
NUMARASI : 2019/6849 Esas - 2019/163 Karar
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Dava ve uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir.Davacı vekili, bedel arttırım dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla talep edilen 5.000,00 TL tazminat bedelini arttırarak 59.427,01 TL'nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, talebin kabulü ile 59.427,01 TL'nin 31/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermiş, davalı vekilinin bu karara itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, eksik belgeler ile davalı ... Şirketine başvuru yapıldığı gerekçesiyle başvuru sahiplerinin tazminat taleplerinin dava şartı eksikliğinden usulden reddine karar vermiştir.Davacı vekili, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açılabileceği belirtilmiştir. Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahiplerinin ZMS sigortacısına karşı doğrudan dava açmayıp yazılı başvuruda bulunması dava şartı olarak öngörülmüştür. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK'nın 115/2. maddesi gereğince mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise, bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Somut uyuşmazlıkta başvuru tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK'nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça, sözkonusu trafik kazası nedeniyle dava tarihinden önce davalı ... Şirketine başvuru yapıldığı, davalı ... Şirketi tarafından davacıdan, eksik belgelerin talep edildiği, davacı tarafça bu talebin, hakkın sürüncemede bırakılması olarak kabul edilerek işbu başvurunun yapıldığı, İtiraz Hakem Heyetince, davacı tarafça, Sigorta Şirketine eksik belgelerle başvuru yapılması nedeniyle başvurunun geçersiz olduğu kabul edilerek, başvurunun KTK'nın 97.maddesi gereğince özel dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görülmektedir.Ancak İtiraz Hakem Heyetinin vardığı sonuç, dosya içeriğine usul ve yasaya uygun olmamıştır. Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı ... şirketine başvuru yapıldığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Davalı ... Şirketi, belgelerin yetersiz olduğu gerekçesiyle başvuruya olumlu yanıt vermemiş ve talebi karşılamamıştır. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacının sunduğu belgeleri davalı ... şirketinin yetersiz görüp ikmal etmesini istemesi, 2918 sayılı Kanun'un 97. maddesinde dava açılması için öngörülen "verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık" olarak değerlendirilmeli, dolayısıyla dava şartının gerçekleştiği kabul edilip yargılamaya devam edilmeli ve taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu bağlamda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1-a/6. Maddesi gereğince İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK'nın 353/1-a/6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-6728 sayılı Yasa'nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/10/2019