16. Hukuk Dairesi 2019/47 E. , 2019/3928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava konusu ... 3164 parsel sayılı 29.571,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1996 yılında Kadastro Müdürlüğünce hazırlanan ifraz beyannamesinde teknik hata sonucu 1088 numaralı orman parselinden ifraz edilmiş gibi gösterilerek idari yoldan tapu kaydı oluşturulup, beyanlar hanesine 2/B madde şerhi de verilerek hali arazi niteliğiyle Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tapuya tescili istemiyle dava açmış, yargılama sırasında, Mart 1290 (Mart 1874) yoklama tarih, 35 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair 24.12.2010 tarihli karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 02.11.2012 tarih ve 2012/11286-11994 sayılı bozma ilamında; "dosyadaki bilirkişi raporları, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından temyize konu krokide (C) harfi ile gösterilen 3.825,00 metrekare bölüm ile (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümler dışında kalan krokide harflendirilmeyen bölümün, eski tarihli resmi belgelerde orman olmadığı, eylemli olarak orman niteliğinde bulunmadığı ve kesinleşen orman kadastro sınırları dışında oldukları ile davacı gerçek kişinin dayandığı Mart 1290 yoklama tarih 35 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı anlaşıldığından ve bu husus gözetildiğinde, davacı gerçek kişinin krokide (C) ile gösterilen 3.825,00 metrekare bölümü ile (A) ve (B) ile gösterilen bölümler dışında kalan ve krokide harflendirilmeyen bölüm yönünden açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu..." hususlarına değinilmiş, bozma kararına karşı, davalı Hazine ve Orman Yönetiminin kararın düzeltme talebi, 01.07.2013 gün 2013/2726-7442 sayılı kararı ile reddedilmiştir. Bozma kararından sonra ..., vekili aracılığı ve 10.10.2013 tarihli dilekçe ile, Üsküdar 16. Noterliği"nce 09.10.2013 tarih 38644 yevmiye no ile düzenlenen “Düzenleme Şeklinde HMK"nın 125/2. maddesine Göre Dava Konusunun Temliki Sözleşmesi”ne dayanarak dava konusu taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 3825 metrekare ve harflendirilmeyen 15.727,84 metrekare olmak üzere toplam 19.552,84 metrekare alanın adına tescili istemiyle davaya davacı yerine kaim olmak üzere katılmıştır.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın bilirkişi heyetinin 11.11.2013 tarihli ek raporu eki krokide (D) harfi ile gösterilen 15.727,84 metrekare bölüme ilişkin tapu kaydının iptali ile temlik alan ... adına tesciline, bu kısım üzerindeki 2/B şerhinin kaldırılmasına, kalan kısımların mevcut hali ile aynen muhafazasına, krokinin karara eklenmesine, birleşen mükerrer dava hakkında, davacı vekilinin talebi de göz önüne alınarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair 17.12.2013 tarihli karar verilmiş, hüküm davacı (temlik alan) ... vekili, davalı ... Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.02.2015 gün ve 2014/2966-2015/555 sayılı kararı ile; “Davalı ... Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekilinin (D) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile (D) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olarak usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına; ancak bozma kararına uyulmakla, davacı yararına usûlî kazanılmış hak oluşmasına rağmen, mahkemece çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (C) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin olarak davanın reddine karar verilmesinin isabetsizliğine değinilerek (C) harfi ile gösterilen bölüme yönelik davanın da kabulü ile davacı gerçek kişi adına tesciline karar verilmesi yönünden hükmün bozulmasına” karar verilmiş; süresi içinde davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenen kararın düzeltilmesi talebi, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.10.2015 gün 2015/9144-8426 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Mahkemece, hükmün 3164 parselde (D) harfi ile gösterilen bölümü yönünden 05.10.2015 günü kesinleştiği, 11.01.2016 günü hükme şerh edilerek, işlemlerin yapılması için tapu müdürlüğüne gönderilmiş; (C) harfi ile gösterilen bölüme ilişkin olarak yukarıda belirtilen esas üzerinden yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, eski 3164 nolu, yeni 3911 nolu parselin, haritacı bilirkişi ..."un 28.03.2016 tarihli krokili raporunda (C) harfiyle gösterdiği 3.497,88 metrekarelik kısma ilişkin tapu kaydının iptali ile temlik alan ... adına tesciline, bu kısım üzerindeki 2/B şerhinin kaldırılmasına dair 31.05.2016 tarihli karar verilmiş, hükmün davalı ... Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20.Hukuk Dairesi"nin 15.01.2018 tarih 2017/9344 Esas, 2018/25 Karar sayılı ilamıyla; çekişmeli 3164 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonucu 3910, 3911 ve 3912 parseller oluştuğu, 3911 parsel sayılı taşınmaz ise 21.03.2016 tarihinde ifrazen taksim işlemine tabi tutularak 3970, 3971, 3972 ve 3973 parseller halini aldığı; Dairenin 06.02.2015 gün ve 2014/2966-2015/555 sayılı kararında davacı yanın davasının kabulü ile adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilen çekişmeli taşınmazın (C) harfi ile işaretli bölümünün 3911 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan ve yol vasfı ile Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 3972 sayılı parsel kapsamında kaldığı, davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, Karayolları Genel Müdürlüğünce 3911 sayılı taşınmaza ilişkin kamulaştırma işlemi yapılmış olması nedeniyle Karayolları Genel Müdürlüğü"nün davada taraf olarak yer alması gerektiğini belirtmiş ise de Dairenin 17.04.2017 tarihli iade kararı sonrasında dosya kapsamına alınan evraklardan Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından "kuzey marmara otoyolu projesi" kapsamında kamulaştırılan taşınmazın, 3911 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 3971 parsel sayılı taşınmaz olduğu, çekişmeli taşınmazın bozma ilamına konu (C) harfi ile işaretli kısmı 3972 parsel sayılı taşınmaz kapsamında kalıp her ne kadar yol vasfı ile Hazine adına tapuda kayıtlı ise de; Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan alanın dışında kaldığı, bu durumda Karayolları Genel Müdürlüğü"nün davada taraf olarak yer alması gerekmediği anlaşılmakla mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda ve davacı yararına oluşan müktesep hak gözetilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Onama ilamına karşı davalı Hazine ve ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 07.12.2018 tarih 2018/1-1 Esas ve Karar sayılı kararı ile, karar düzeltme incelemesi yapmakla görevli 20.Hukuk Dairesi"nin bir başkan ve iki üyesinin eldeki dosya yönüyle çekilme kararı verdiği, Dairede bulunan diğer üyeler ile heyet oluşturulması mümkün olmadığı gerekçesi ile Dairenin çekilme talebi yerinde görülerek; Yargıtay Kanunu"nun 17/1-a maddesi gereğince karar düzeltme incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 02.11.2012 tarih, 2012/11286-11994 Esas ve Karar ile 06.02.2015 gün, 2014/2966-2015/555 Esas ve Karar sayılı karar düzeltme incelemesinden de geçen bozma ilamlarıyla davacı taraf lehine usuli müktesep hak oluştuğu anlaşıldığına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, 28.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.