13. Hukuk Dairesi 2015/17894 E. , 2017/6878 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan toplam 3.459,00 TL bedelli mobilya aldığını, ürünler teslim edildikten bir hafta sonra defolu olduğunu tespit ettiğini, servisin kumaş değişimi yapılacağını söyleyerek kendisini oyaladığını belirterek, arızalı ve defolu ürünün davalıya iadesini, şimdiye kadar ödediği 5 adet senet miktarı olan 1.400,00 TL"nin davalıdan tahsilini ve henüz vadesi gelmemiş senetlere tedbir konulmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava konusu ürünün ayıplı kabul edilerek davanın kabulüne, dava konusu ve şimdiye kadar ödenmiş 5 adet senet miktarı olan 1.400,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu olup ödenmeyen senetlerle ilgili olarak henüz günü gelmeyen ve takibi ... 8. İcra Dairesi"nde devam eden takiple ilgili 2.340,00 TL asıl alacak ile faizi ile birlikte talep edilen 3.376,62-TL tutarındaki kambiyo senetlerine mahsus takibin de iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalıdan satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu savunarak, ürünlerin davalıya iadesine, şimdiye kadar ödediği 5 adet senet tutarı olan 1.400,00 TL"nin davalıdan tahsiline ve henüz vadesi gelmemiş senetlere tedbir konulmasına karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının talepleri içerisinde mal satışları için verilen senedin geçersizliği, borçlu bulunulmadığı ve tedbiren durdurulması bulunmakla birlikte, dosya getirtilen icra dosyası ve ekleri incelendiğinde, senedin davacı adına değil ... adına düzenlendiği ve ilgili şahıs hakkında takip yapıldığı anlaşılmaktadır. Senet borçlusu ...olduğundan, davacının eldeki davada aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. O halde Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyetine sahip olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 81,57 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.