9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1365 Karar No: 2020/580 Karar Tarihi: 16.06.2020
Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1365 Esas 2020/580 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir tefecilik davasında, sanık hakkında TCK'ya göre mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak suç tarihi hatalı bir şekilde belirtilmiştir ve bu hata kabul edilmiştir. TCK'nın 241/1. maddesine göre suçun cezası belirlenirken, 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli zamanaşımı da dikkate alınmalıdır. Somut olayda son ödünç verme işlemi Kasım 2006'da gerçekleşmiştir ancak kesin olarak tespit edilemediği için suç tarihi 01/11/2006 olarak kabul edilmiştir. Bu tarih ile temyiz inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, karar CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Ancak zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davası düşürülmüştür. Kanun maddeleri TCK'nın 241/1, 43/1-2, 62/1, 52. madde ve fıkraları, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67/4. maddeleri, 5237 sayılı TCK'ın 7/2. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, CMUK'nın 321. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleridir.
9. Ceza Dairesi 2020/1365 E. , 2020/580 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Hüküm : TCK"nın 241/1, 43/1-2, 62/1, 52. madde ve fıkraları gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında son ödünç paranın verildiği 01/11/2006 yılı yerine 09/07/2009 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. Sanığın işlediği iddia edilen tefecilik suçunun; 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezanın üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli zamanaşımına tabi olduğu, dava konusu somut olayda son ödünç para verme eyleminin Kasım 2006 yılında meydana geldiği, kesin olarak saptanamaması nedeniyle sanık lehine değerlendirme yapılarak suç tarihinin 01/11/2006 olarak kabul edilmesi gerektiği ve belirtilen tarih ile temyiz inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 16/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.