13. Hukuk Dairesi 2015/37575 E. , 2017/6866 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan taksitli alışveriş yaptığını, alış veriş sonucunda 11 adet bono ve muacceliyet sözleşmesi imzalatıldığını, aleyhine icra takibi başlatılması üzerine aylık % 7 faiz ve % 20 oranında cezai şart ödemek zorunda bırakıldığının öğrendiğini, taksitli satış sözleşmesinin 4077 sayılı yasanın 6/A maddesine uygun yapılmadığını, taksitli satış sözleşmesinin geçerlilik koşulunun yazılı şekil olduğu fakat aradaki sözleşmenin yazılı olmadığını ayrıca yine kanuna aykırı olarak bonoların nama yazılı olarak düzenlenmediğini, sözleşmede yer alan % 7 gecikme faizi ve %20 cezai şarta ilişkin koşulların haksız şart niteliğinde olduğunu ve davacı tüketici ile müzakere edilmeden tek taraflı olarak sözleşmeye konulduğunu, bu nedenle sözleşmeye bağlı bonoların ve muacceliyet sözleşmesinin geçerli olmadığını belirterek; taksitli satış sözleşmesinin yok hükmünde olması, bonoların nama yazılı olarak düzenlenmemesi sebebiyle ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2009/762 esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, taksitli satış sözleşmesi ve bonoların geçerli olduğunun kabul edilmesi halinde haksız şart niteliğindeki aylık %7 faiz ve % 20 cezai şartın iptaline ve haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle % 20"den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini ve icra işlemlerinin yargılamanın sonuna kadar teminatsız olarak durdurulmasına ve maaş haczinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ve "Davacının ... 5. İcra Müdürlüğünün 2009/762 sayılı takip dosyasından dolayı takip tarihi itibariyle 2.455,00 TL asıl alacak, 201,78 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 2.656,78 TL borçlu olduğu, bakiye işlemiş faiz, komisyon ve gecikme cezasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, Davacı tarafından takip tarihinden sonra yaplan ödemelerin mahsubu halinde 22.08.2014 dava tarihi itibariyle 2.455,00 TL asıl alacak, 1.881,23 TL işlemiş faiz olmak üzere 4.422,91 TL borçlu olduğunun tespitine" denilmek suretiyle hüküm kurulmuş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK.nun 294. maddesi gereğince mahkemece yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, resen gözetilir.
Anılan yasa hükümleri dikkate alındığında somut olayda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş fakat hükmün 2. ve 3. bentlerinde iki farklı şekilde hüküm kurularak davacının iki farklı miktar üzerinden borçlu olduğunun tespitine karar verilerek infazda tereddüt yaratacak şekilde müphem ve çelişkili iki farklı hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda ne şekilde karar tesis edildiği açıklanarak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde yeniden karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediğine, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.