4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/881 Karar No: 2016/363 Karar Tarihi: 14.01.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/881 Esas 2016/363 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/881 E. , 2016/363 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/06/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eşinden anlaşmalı olarak boşandığını, boşanmalarından bir hafta öncesinde oğlunun cama yumruk atarak kendisini yaraladığını, boşanmadan sonra bu eyleminin sebebinin babasının bir başka kadınla internetten görüşmelerini görmesi olduğunu açıkladığını, eşinin evlilik birliktelikleri devam ederken kendisini davalı ile aldattığını öğrenmesi nedeniyle uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, dava dilekçesinde iddia edilen olayların gerçeği yansıtmadığını, kendisinin ... öğretim görevlisi olup ... yaşadığını, davacının eski eşi ile bir koro çalışması için .. geldiğinde tanıştıklarını, ancak davacıdan boşanmasından sonra aralarında bir ilişki başladığını, nitekim boşanmalarından 9 ay sonra evlendiklerini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tanık anlatımlarına göre davalının davacının eski eşi ile evli olduğunu bilerek birliktelik kurduğu, bu eylemin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının .. tarihinde eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, eski eşinin 29/06/2013 tarihinde davalı ile evlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, eşinden boşanmasından bir hafta sonra oğlunun kendisine babasını internette bir kadın ile yazışırken gördüğünü söylediğini, böylelikle eşinin evlilik birliktelikleri içinde kendisini davalı ile aldattığını öğrendiğini iddia etmiştir. Davacının kardeşi ve onun eşi olan tanıklar, davacının eşinin boşanmadan önce sık sık .. ’a derse gittiğini, müşterek çocuklarının boşanmadan sonra babasının bir başkası ile yazışmalarını gördüğünü söylediğini beyan etmişlerdir. Ne var ki davacının oğlunun gördüğü iddia olunan yazışma içerikleri ibraz edilmemiştir. Bu yazışmaların kiminle ve ne ile ilgili olduğu konusunda davacının iddiasından başka bir delil bulunmamaktadır. Davacı tanıklarının görgüye dayalı bir bilgileri olmayıp davacıdan ve oğlundan duyduklarını anlatmışlardır. Davacının eski eşi, davacıdan boşanmasından yaklaşık 9 ay sonra davalı ile evlenmiş olup, davacı ile evli oldukları süre içinde davalı ile birliktelik kurduğuna yönelik somut herhangi bir delil ibraz edilememiştir. Şu durumda, mahkemece, davalının davacı ile resmi nikahla evli olduğu süre içinde eşi ile birliktelik kurduğu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken istemin kısmen kabulü doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.