Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı .......................... vekili tarafından diğer borçlular yanında lehdar-ciranta .......................... hakkında da kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiştir. Borçlu ........................"ün yasal süresinde icra hakimliğine başvurarak imza inkarında bulunduğu görülmektedir. İİK.nun 170/3. ve aynı kanununun 68-a/4. maddesinde imza tatbikinde HUMK.nun bilirkişiye ait kuralları ile 309. maddenin 2,3. ve 4. fıkraları ile 310, 311. ve 312. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı açıklanmaktadır. Ayrıca, HUMK.nun 283. maddesi gereğince Hakimin bilirkişi raporunda noksan ve müphem gördüğü hususları bilirkişiye tamamlatması gerektiği gibi aynı kanunun 286. maddesinde bilirkişi raporuyla hakimin bağlı olmadığı düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; 23.01.2007 tarihli Adli Tıp raporunda (.............................. adına atfen atılı "keşideci" imzasının .........................l"ün eli ürünü olup olmadığının incelendiği) ifade edilmiştir. Oysa ki: incelenmesi gereken imza, çekin arka yüzünde borçlu ..................... tarafından atıldığı iddia edilen ve ilk ciranta konumundaki adı geçene ait imzadır. Açıklanan bu şekliyle bilirkişi raporu yanlış imzanın incelenmesi sonucunda düzenlenmiş olup, hükme esas alınmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece, yukarıdaki kurallara göre yeniden ehil bilirkişiden alınacak rapora göre sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.