18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/22449 Karar No: 2015/1950 Karar Tarihi: 12.02.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/22449 Esas 2015/1950 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2014/22449 E. , 2015/1950 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 1060 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; 1-Dairenin bozma kararlarından önce hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın kalan 510.64 m² lik kısmı için %30 oranında değer düşüklüğü hesaplanmış olup, bozma ilamında bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre bozma gerekleri yerine getirilmeli, bu bağlamda bozma kapsamı dışına çıkılmamalı ve bozmaya konu edilmeyerek taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış haklar gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle bozma sonrası hükme esas alınan 04.04.2013 tarihli raporda, dava konusu taşınmazın kalan kısmı için ise %20 oranında değer düşüklüğü verilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması doğru görülmemiştir. Ayrıca; 2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi gereğince Acele El Koyma dosyasında tespit edilen ve bankaya bloke edilen bedelin mahsup edilerek fark bedeline dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.