Esas No: 2017/16964
Karar No: 2019/9496
Karar Tarihi: 16.12.2019
Resmi Belgede Sahtecilik-Bono - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/16964 Esas 2019/9496 Karar Sayılı İlamı
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
1- Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu’nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurları taşıması gerekir. Yasal unsurları taşımayan bir senette sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Türk Ticaret Kanunu'nun 688/6 ve 689/4. (6102 sayılı TTK'nun 776 ve 777.) maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Suça konu bonoda ise, açıkça düzenleme yeri belirtilmemiş olup, senedi düzenleyenin ismi altında "Dikmen” biçiminde gösterilen adres hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde anlaşılabilir bir idari birim adını ifade etmeyip, kefil adının yanında "Gölbaşı" ibaresinin yazılı olmasının da suça konu senedin bono sayılabilmesi için gerekli olan unsurlardan "düzenleme yeri" unsurunu tamamlayamayacağı , suça konu senedin bono vasfını haiz olmayıp, özel belge niteliğinde olduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
2-TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.