3. Ceza Dairesi 2019/9524 E. , 2019/17062 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Oluş, iddia ve tüm dosya içeriğine göre, aynı araçta seyir halinde bulunan sanıklardan ... ile katılan arasında çıkan tartışma nedeniyle her üç sanığın da araçtan çıkarak katılanı yaraladıkları anlaşılan olayda, katılanın sağ uyluk lateralinde meydana gelen 2 cm."lik süture kesinin, eylemini müsaderesine karar verilen bıçakla gerçekleştirdiği anlaşılan sanık ...’ın eyleminden sadır olduğu, diğer sanıkların ise silahtan sayılan bir cisim kullanmayarak katılanı tekme ve tokatla darp ettikleri kabul edilerek, suçta kullanılan silahtan sanıklar .... ve ....’ın sorumlu tutulmadıkları anlaşılmakla; sanıkların aynı suç işleme kararının icrası kapsamında iştirak halinde eylemlerini gerçekleştirmeleri nedeniyle, her üç sanığın da TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle 86/2, 86/3-e maddeleri gereğince cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle sanıklar .... ve .... haklarında eksik ceza tayini,
2) Tüm dosya kapsamı ve katılanın soruşturma aşamasında tespit olunan 23/04/2013 tarihli, araçtaki şahısların gülmeleri üzerine “ne diyorsun in aşağıya dedim.” şeklindeki beyanı ile aynı tarihli görgü ve tespit tutanağında belirlendiği üzere katılanın sanıkların içinde bulunduğu aracın tavanına yumrukla vurmak suretiyle çökük meydana getirmiş olması karşısında, öncelikle olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bunun mümkün olmaması durumunda ise Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas-367 sayılı kararı ve bu kararlar uyumlu ceza dairelerinin süreklilik gösteren içtihatları gereği, şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine değerlendirilmesiyle TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Sanıklar hakkında hüküm kurulurken temel cezanın belirlendiği paragraflarda uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
5) Sanıklar .... ve .... haklarında katılana karşı TCK"nin 86/2. maddesi kapsamında kalan “Kasten Yaralama” suçundan kamu davası açıldığı, bahse konu suçun, 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi gereği uzlaşma hükümlerine tabi olduğu, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamalarında katılan ve sanıklara uzlaşma teklifinde bulunulmadığı anlaşılmakla, sanıklar ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması gerekirken, yargılamaya devama yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanıklar Metin ve Yılmaz’ın kazanılmış haklarının dikkate alınmasına, 26.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.