4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12540 Karar No: 2020/9363 Karar Tarihi: 07.09.2020
Şantaj - tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/12540 Esas 2020/9363 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, şantaj ve tehdit suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedilmiş ve sanığın şantaj suçuyla ilgili temyiz incelemesi sonucunda hüküm onanmıştır. Ancak, sanığa yüklenen tehdit suçu uzlaştırma kapsamında olduğu anlaşıldığı için, hüküm bozulmuştur. Yasa gereği 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca dosya esas/hüküm mahkemesine gönderilerek yeniden değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu'nun 52/4. maddesi, CMK'nın 253. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesine eklenen fıkra, ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7. maddeleridir.
4. Ceza Dairesi 2016/12540 E. , 2020/9363 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Şantaj, tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın tehdit eylemini uzlaşma kapsamında olmayan şantaj eyleminden farklı bir zaman diliminde gerçekleştirdiği belirlenerek sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının diğer temyiz itirazları yerinden görülmemiştir, ayrıca Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2015/16-873 Esas ve 2018/145 Karar sayılı 03.04.2018 tarihli kararında, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtaratın ileriye yönelik ve takdir yetkisini sınırlamayan bir bildirim niteliği taşıdığı, bu sebeple "TCK 52/4. maddesi gereği ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine" şeklinde infazda tereddüte yol açacak ve infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulmadığı takdirde, yalnızca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtaratına hükümde yer verilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığının belirtilmesi karşısında, bu hususlar bozma sebebi yapılmamış ve tebliğnamedeki bu yönde düzeltilerek onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir. 1-Sanığa yüklenen şantaj suçuna yönelik temyiz incelemesinde ; Sanığa yükletilen şantaj eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ...’un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanığa yüklenen tehdit suçunun temyiz incelemesine gelince; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık ...’un temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.