21. Hukuk Dairesi 2016/9313 E. , 2017/2764 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz edenin sıfatına temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş ile davacı çocuk ..."nin maddi tazminat istemlerinin kabulüne, davacı çocuk ..."un maddi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davaya konu olayın iş kazası olduğuna dair verilen kararın Yargıtay incelemesi neticesinde onanarak kesinleştiği, ancak bu iş kazası olayı nedeniyle davacılara iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır.
Dava nitelikçe ... Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesine ilişkin olup, davanın bu niteliğinden ötürü, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücu edilebilir bölümünün belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Bu bakımdan, davanın niteliği göz önünde tutularak öncelikle hak sahiplerine ... Kurumu tarafından iş kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, gelir bağlanmış ise, bildirilen miktarın rücu edilebilecek kısmının, tazminattan düşülmesi, gelir bağlanmamış ise bu yön, hak sahibinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahibine; gelir bağlanması için ... Kurumuna karşı dava açması için önel verilmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır. Başka bir anlatımla, kendisine gelir bağlanmayan hak sahibinin destekten yoksun kalma tazminat isteme hakkına sahip olmayacağı açık-seçiktir.
Somut olayda, olayın bir iş kazası olduğu sabit ise de davacıların kendilerine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için ..."na başvurmadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacılara Kurum"a müracaat etmeleri, gerektiğinde dava açmaları için mehil verilerek sonucuna göre karar verilmek gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile davacıların maddi tazminat istemleri hakkında yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, maddi tazminat isteminde bulunan davacılara iş kazası sigorta kolundan kendilerine gelir bağlanması için Kurum"a başvurmak üzere süre vermek, başvurularının reddi halinde ... Başkanlığı"nı hasım göstererek iş kazası sigorta kolundan kendilerine ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti davası açması için önel vermek, dava açılması halinde 6100 sayılı HMK"nun 165/2. maddesi gereğince bu dava için bekletici mesele yapmak, kesinleşen mahkeme kararı ile dava reddedilmiş ise davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine karar vermek, başvuru üzerine Kurumca davacılara gelir bağlanmış veya açılan tespit davası kabul edilmiş ve kesinleşmiş ise davacıların eldeki temyiz incelemesine konu dava dosyasının temyizine verdikleri cevapta kararın onanmasını istemeleri dolayısıyla davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alındığında, hükme esas teşkil eden 05/11/2014 tarihli bilirkişi ek hesap raporunda belirlenen zarar tutarlarından, davacılara kurumca bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerlerinin davalı işverene rücu edilebilecek kısımını tenzil ederek, çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmektedir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.