9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/6031 Karar No: 2014/11005 Karar Tarihi: 04.11.2014
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/6031 Esas 2014/11005 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2014/6031 E. , 2014/11005 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/227681 Mahkemesi : Terme Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 09.04.2013 Numarası : 2012/313 - 2013/290 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında gösterilen kabahatin adının "kimlik bildirmeme" yerine "evsel atık ve artıkları tahsis edilen yerler dışına atmak" olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, soruşturma ve kovuşturma başlatılmasından kurtulmak istenen işlenmiş bir suç bulunmayıp da resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin ise TCK"nın 206/1. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunma kabahatinde ise; görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınılması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunulmasının gerektiği, somut olayda ise; jandarmanın trafik kontrolü sırasında durdurulan sanığın kendisini N..Ç.. olarak beyan ettiği ancak yanındaki kişinin sanığa gerçek ismi ile hitap etmesi üzerine gerçek kimliğini açıkladığı, olay yerinde tutulan tutanak içeriğine göre iki ayrı suçtan arandığından dolayı yakalandığının tespit edildiği, sanığın alınan kolluk beyanında ise 15.04.2011 tarihinde jandarma tarafından yakalanmasından sonra 16.04.2011 tarihinde Terme adliyesine giderek savunmasını verdiğini belirtmesi karşısında sanık hakkındaki söz konusu aramaların neye ilişkin olduğu tespit edilip, ayrıca yapılan adli işlemlere ilişkin belgeler de getirtilip incelendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, hatalı nitelendirme ile eylemin kabahat oluşturduğu kabul edilerek idari yaptırım kararı verilmesi, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.