Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2018/431 Karar No: 2018/997 Karar Tarihi: 09.05.2018
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/431 Esas 2018/997 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 19. İş Mahkemesi tarafından verilen ve kısmen kabul edilen işçilik alacağı davasına ilişkin karar, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından bozuldu. Tekrar yapılan yargılamada, önceki kararda direnilmesi kararı verildi. Ancak Hukuk Genel Kurulu, kararın usule uygun olmadığını belirterek bozdu. Mahkeme kararlarında hüküm sonucu kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiğini belirten 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi ile hükmün tefhim edilmesi gerektiğini belirten 294. maddesine yer verilmiştir. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf yapılmayacağına dikkat çekilmiştir. Mahkemece, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte usule uygun bir kısa karar ve gerekçeli karar oluşturulması gerektiği belirtilmiştir. Direnme kararı usule uygun olmadığından bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu 2018/431 E. , 2018/997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki "işçilik alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 19. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.03.2017 gün ve 2015/311 E- 2017/218 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 04.07.2017 gün ve 2017/35871 E.- 2017/15911 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü: Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK’nın 294. maddesinin 3 fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır. Nitekim Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu"nun 05.04.2017 gün 1610-668 sayılı; 24.05.2017 gün 1265-1005 sayılı kararları). Somut olaya gelince; mahkemece aslolan kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece "Bozma ilamına uyulmayarak mahkememizce tesis edilen önceki kararda direnilmesine," denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır. Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır. Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa karar usule uygun karar değildir. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir. S O N U Ç : Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.05.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.