Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/689 Esas 2021/1149 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/689
Karar No: 2021/1149
Karar Tarihi: 15.02.2021

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/689 Esas 2021/1149 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan sanık mahkum edilmiştir. Temyiz edenler arasında sanık müdafii, katılan ve vekili bulunmaktadır. Mahkeme kararında, sanığın ve yanında bulunan kimliği belirsiz kişilerin silahtan sayılan cisimlerle vurmak sureti ile katılanda yaralanma meydana getirdiği belirtilmiştir. Ancak, katılanda meydana gelen yaralanmaların cisim kullanılmadan meydana gelip gelmeyeceği ve yaralanmaların yüzde sabit iz yada sürekli değişikliğe neden olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmamıştır. Ayrıca, sanığın cezası orantılılık ilkesine aykırı olarak fazla tayin edilmiştir. Bu nedenlerle, temyiz sebepleri yerinde görülmüş ve hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nın 87/3. maddesi: Kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılması öngörülmüştür.
- TCK'nın 3. maddesi: Orantılılık ilkesine uygun ceza verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
- 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi: Mahkeme kararlarının temyiz edilebileceği ve bu temyiz sonucunda kararın değişebileceği hükme bağlanmıştır.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Temyiz incelemesi sonucunda kararın bozulabileceği belirtilmiştir.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Yargıtay'ın verdiği bozma kararında, mahkemece yeniden karar verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

1. Ceza Dairesi 2021/689 E. , 2021/1149 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılan ve vekili

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Katılanın aşamalardaki beyanına göre, sanığın ve yanında bulunan kimliği belirsiz kişilerin silahtan sayılan cisimlerle vurmak sureti ile...Adli Tıp Şube 20.09.2013 tarih, 2013/20977 sayılı raporunda belirtildiği şekilde "Sol kaş bölgesinde 2 cm"lik kesi, sol temporomandibuler bölgede 0,5 cm"lik kesi, sol zigomatik bölgede ekimotik ödem olduğu, KBB bakısında; nazal kemikte palpasyonla krepitasyon alındığı, sol lateralde çökme, sol kaşta kesi, sol dudak komissürde kesi" oluşacak şekilde yaraladıkları olayda, katılanda meydana gelen kesi şeklinde tarif edilen yaralanmaların cisim kullanılmadan meydana gelmesinin mümkün olup olmadığı ve katılanın yüz bölgesindeki kesiler ile kemik kırığına neden olan yaralanmanın yüzde sabit ize yada sürekli değişikliğe neden olup olmadığı hususunda, katılanın tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek raporu aldırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Kabule göre; adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1.) ile ağır (6.) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmesine göre, katılanın adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak (1/3) oranında artırım yapılması suretiyle, sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin, katılan ve vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.