Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1167
Karar No: 2018/6767
Karar Tarihi: 05.11.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1167 Esas 2018/6767 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/1167 E.  ,  2018/6767 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.12.2016 tarih ve 2013/312-2016/3452 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin taraflar arasında imzalanan 11/09/1998 tarihli devir ve satış makbuzu ile davalı şirkete ortak olduğunu, taraflar arasında ayrıca inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu iki sözleşme ile müvekkilinin hem şirkette hisse sahibi hem de o dönemde şirket tarafından yapımı devam eden dairelerin birinde hak sahibi olduğunu ileri sürerek, öncelikle müvekkiline düşen hisse oranının tespitini, sonrasında müvekkilinin davalı şirket tarafından yapılan inşattaki dairesinin tespiti ile bu yerin tapuda müvekkili adına tescilini, tescilin mümkün olmaması halinde müvekkilinin bugüne kadar yatırmış olduğu tüm bedellerin temerrüt faizi ile birlikte iadesini, müvekkilinin dairesinin teslim edilmemesi nedeni ile uğramış olduğu zararın da tazminini talep ve dava etmiş, 01/06/2010 tarihli ıslah dilekçesi ile 75.000 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, bu nedenle şirket hesabına sermaye payını ödediğini, şirket ortağı olması dışında müvekkilinden herhangi bir talep hakkının bulunmadığını, kendisine herhangi bir dairenin taahhüt edilmediğini savunarak, haksız açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin davaya konu inşaatın bitiminde sona ermesinin amaçlanmadığı, davacının şirkete yaptığı ödemelerin tümünün satın aldığı şirket hissesinin karşılığında yapıldığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 13.346,00 TL karşılığı şirkette 13346 hissesinin olduğunun tespitine ve davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, anonim şirket ortağı olan davacının, davalı şirketteki hisse miktarının ve davalı şirket tarafından yapılan inşaatta kendisine düşen dairenin tespiti, bu dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün olmazsa anılan daire için yaptığı ödemelerin iadesi, ayrıca daire teslim edilmemesinden kaynaklanan zararının tazmini istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalı şirkete yapmış olduğu ödemelerin şirket defterlerinde sermaye payı için alınan paraların gösterildiği tabloda işlendiği, ödemelerin tümünün davacının satın aldığı şirket hissesinin karşılığında yapıldığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 13.346,00 TL karşılığı şirkette 13346 hissesinin olduğunun tespitine ve davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; davacının yapmış olduğu ödemelerin tamamının davalı tarafından sermaye payı ödemesi olduğu kabul edilerek muhasebe edilmiş olması tek başına davacı aleyhine bir sonuç doğurmaz. Davacının davalıya gönderdiği bir kısım ödemelerin senet karşılığı yapıldığı, bir kısım ödemelerin de şirketin yaptığı inşaat için kurulmuş adi ortaklığa para yatırılması için açılan Halkbankası hesabına yapıldığı dosya içindeki belgelerle ve bilirkişi raporlarıyla sabittir. 25.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıya yaptığı 02.04.1999 tarihli 115,00 TL ödemenin senet karşılığı yapıldığı belirtilmiş ise de; dosya içindeki dekont asılları incelendiğinde 01.12.1998 tarihli 72,00 TL, 02.11.1998 tarihli 1.572,00 TL, 04.01.1999 tarihli 72,00 TL, 01.02.1999 tarihli 115,00 TL, 01.03.1999 tarihli 115,00 TL, 01.12.1998 tarihli 72,00 TL, 02.06.1999 tarihli 115,00 TL ödemelerin senet karşılığı yapıldığı anlaşılmış, ve yine aynı raporda 09.12.2002 tarihli 554,00 TL, 04.11.2002 tarihli 800,00 TL, 02.10.2002 tarihli 554,00 TL, 29.04.2002 tarihli 840,00 TL ödemelerin adi ortaklığa para yatırılması için açılan Halkbankası hesabına yapıldığı belirtilmiş ise de; dosyadaki dekont asıllarına göre 29.04.2002 tarihli 840,00 TL ödemenin Halkbankası hesabına yatırıldığı tespit edilememiştir. O halde mahkemece, davacının davalı şirkete yaptığı ödemelerin hangilerinin senet karşılığında ve ayrıca inşaat için kurulmuş adi ortaklığa para yatırılması için açılan ... hesabına yatırıldığının yeni bir bilirkişi raporu alınarak tespit edilerek bulunacak meblağın davacının kendisine taahhüt edilen daireye hasren yapılmış ödemeler olduğunun kabulü ile Dairemizin önceki bozma ilamındaki bir kısım ödemelerin inşaat için olduğunun kabulü halinde dikkat edilmesi ve değerlendirilmesi gereğine işaret edilen hususlar da gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiş olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar verildi.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte yer alan gerekçelerle davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi