Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5761
Karar No: 2019/8905
Karar Tarihi: 19.12.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5761 Esas 2019/8905 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/5761 E.  ,  2019/8905 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/03/2013 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, davalı ... yönünden esastan reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne dair verilen 23/10/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; davacının, davalı ... Belediyesiyle kayden paydaş oldukları 2303 ada 7 ve 8 sayılı imar parsellerinin dayanağı olan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir.
    Davalı Belediyelerin vekilleri; dava konusu parsellerle ilgili imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptalinden sonra, iptal kararı doğrultusunda Bağcılar Belediyesinin 29.01.2008 tarih ve 245 sayılı encümen kararıyla yeniden imar uygulaması yaptığını ve bu işlemin halen geçerli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Diğer davalı idare vekili; husumet itirazında bulunarak, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk karar Dairemizin 14.11.2016 tarihli ve 2016/4985 Esas, 2016/9357 Karar sayılı ilamı ile “…. illetten mücerret imar parsellerinin kayıtlarının iptali ile 2870 ve 3135 sayılı kadastral parsellerin ihyasına karar verilmesi gerekir. Ancak, mahkemece ihyası talep edilen 2870 ve 3135 sayılı kadastral parsellerin sınırları üzerinde, idari yargı yerinde iptal edilen imar uygulaması ile oluşturulan alanlar ve miktarları kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmemiştir.
    Hal böyle olunca; davalı ... yönünden davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi; diğer davalılar bakımından ise, taraf teşkili dava şartlarından olup, re"sen gözetileceğinden öncelikle davacının imar düzenlemesinin iptali nedeniyle ihyasını istediği 2870 ve 3135 parsel sayılı taşınmazların kadastral sınırları üzerinde imar uygulaması ile oluşturulan imar parselleri ile malikleri tespit edilerek, dava dışı maliklerin bulunması halinde davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra yukarıda değinilen ilkeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek ve yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; Kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi, hükmün, ihdas parseli üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, orman, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez.
    Öte yandan, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin bu davalarda, taraflar arasında mülkiyet ihtilafının bulunmadığı; davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması ve ayrıca yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden iptal edilen idari işlemi yapan davalı ..."nin sorumlu tutulması gerekir.
    6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1).
    Bilindiği üzere, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış bir hak doğar. Yani; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için, o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapmak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluştuğundan, bu mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı olması usule uygun sayılmaz. Mahkemenin bozma kararına uyması ile oluşan, bozma uyarınca işlem yapma ve hüküm verme durumu, yanlardan birisi lehine, diğeri aleyhine hüküm kurma sonucunu doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir. Bu kurum usul yasasının dayandığı ana esaslardan olduğu gibi, kamu düzeni ile ilgili bulunması nedeniyle de re"sen gözetilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince; mahkemece, sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak; yapılan uygulama sonucu fen bilirkişisi tarafından 3135 sayılı kadastral parsel sınırları üzerinde 2303 ada 7 sayılı imar parselinin tamamı ile 2870 sayılı kadastral parsel sınırları üzerinde 2303 ada 8 sayılı imar parselinin tamamının kaldığı bildirilmiştir. 3135 sayılı kadastral parselin yüzölçümü 19.000 m2, 2870 sayılı kadastral parselin yüzölçümü 16.887 m2’dir. 3135 sayılı kadastral parsel sınırları üzerinde oluşan 2303 ada 7 sayılı imar parselinin yüzölçümü 16.447,16 m2, 2870 sayılı kadastral parsel sınırları üzerinde oluşan 2303 ada 8 sayılı imar parselinin yüzölçümü 14.121,35 m2’dir. Kadastral parsellerin üzerlerinde oluşan imar parsellerinin kadastral parselin ihyasını tamamen kapsamadığı görülmüştür. Kadastral parselin ihyası yani tapu kaydının eski hale getirilmesi, hükmün, ihdas parseli üzerinde oluşturulan tüm alanları (imar parselleri, yol, bulvar, orman, park vs. dahil olmak üzere hepsini) kapsaması halinde mümkündür. Farklı bir ifadeyle kısmi ihya kararı verilemez.
    O halde; mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle, dava konusu 3135 ve 2870 sayılı parsel hakkında yapılan imar uygulamalarının iptal edildiği ve oluşturulan imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanaklarının kalmadığı gözetilmek suretiyle; anılan kadastral parsel sınırları üzerinde, iptal edilen imar uygulamaları ile oluşturulan alanlar ile miktarları açıkça belirlenerek, bu kısımlara ilişkin imar sicil kayıtlarının iptali ile 3135 ve 2870 sayılı kök parsellerin sınırları içinde kalan yol ve park vb. olarak ayrılan alanlarıyla birlikte kök parselin ihyası ve davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hükmüne uyulan bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden yazılı olduğu üzere infaza elverişsiz biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Öte yandan, bu davanın özelliği itibariyle kayıt maliklerinin yanı sıra işlemi yapan belediyeye de husumetin yöneltilmesi mümkün olduğundan, imar uygulamasını yapan davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi