Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/6685 Esas 2014/10995 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/6685
Karar No: 2014/10995
Karar Tarihi: 04.11.2014

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/6685 Esas 2014/10995 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık M..A..\"ın intihar teşebbüsü nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek için mağdurun kimlik bilgilerini kullandığı suçlamasıyla yargılandığı belirtilmiştir. Ancak, mahkeme kararı, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturmayacağı ve bunun yerine resmi belgede yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı sonucuna varmıştır. Bu nedenle, suç vasfının yanıltıcı olduğu ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, suç vasfı yanlış olduğu için, TCK'nın 206. maddesi olan resmi belgede yalan beyanda bulunma suçu uyarınca hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.

9. Ceza Dairesi 2014/6685 E. , 2014/10995 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 9 - 2014/312898
Mahkemesi : Rize 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 08.11.2012
Numarası : 2012/213 - 2012/337
Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği; somut olayda sanığın intihara teşebbüs etmesi nedeniyle mağdur sıfatıyla ifadesinin alınması sırasında M.. A.."a ait kimlik bilgilerini kullanması şeklindeki eyleminin hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek istediği bir suç bulunmaması nedeniyle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturmayıp TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.