1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5389 Karar No: 2018/725 Karar Tarihi: 05.02.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/5389 Esas 2018/725 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2015/5389 E. , 2018/725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ESKİ HALE GETİRME
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi- yıkım- eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değeri ile talep edilen eski hale getirme bedeli toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, eski hale getirme tazminat miktarı üzerinden harç ödenmek suretiyle yürütüldüğü, el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri bakımından harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.