Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1662
Karar No: 2019/2134
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1662 Esas 2019/2134 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/1662 E.  ,  2019/2134 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    SAYISI : 2011/164-2011/74

    Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, birleşen menfi tespit ve alacak davalarının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/374 esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabul kısmen reddine, Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/1380 esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabul kısmen reddine, Adana 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/98 esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükümlerin süresi içinde asıl dava davacısı - birleşen dava davalısı ... vekili ile diğer birleşen dosyaların davalı vekilleri tarafından duruşmasız, asıl dava davalısı-birleşen davalar davacısı ... Bankası A.Ş. vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl dava davacısı ve birleşen davalar davalıları vekili Av. ... ile asıl dava davalısı-birleşen davalar davacıları vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Asıl davada davacı vekili, davacının davalı banka nezdinde bulunan mevduatlarını bankanın ilan ettiği faiz oranları esas alınarak gecelik faiz işlemlerinde değerlendirdiğini, bankanın işleyen faizi önce hesaba işlediğini, sonrasında faizin fahiş olduğunu iddia ederek hesaptan kesinti yaptığını, yapılan işlemin yasa ve bankacılık uygulamalarına aykırı olduğunu, bankanın haksız olarak hesaptan kestiği alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davacının gecelik faiz işlemleri yaptığı tarihte bankanın müzayaka halinde bulunduğunu, davacının icra takibine konu ettiği fahiş faiz ve ferilerinin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen 2001/1380 esas sayılı dosyada davacı vekili, davalının gecelik faiz işlemleri yaptığı tarihte davacı bankanın müzayaka halinde bulunduğunu, davalının icra takibine konu ettiği fahiş faiz ve ferilerinden dolayı borçlu olmadıklarını, yapılan işlemin geçersiz olduğunu savunarak asıl davaya konu icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, zira davacıya karşı aynı konuda açılmış bir itirazın iptali davasının bulunduğunu, davalının hesabının 1 günlük mevduat hesabı olduğunu, o dönem birçok bankanın yüksek faiz ödediğini, davacı bankanın fahiş faiz ödemesi yapmadığını, gabinin yasal unsurlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen 2011/374 esas sayılı dosyada davacı vekili, davalı ..."in İktisat Bankası T.A.Ş. müşterisi olarak 19.02.2001 -14.03.2001 tarihleri arasında dava dışı ..., ... Çelik A.Ş., ..., ... Ticaret Ltd. Şti., ... ile birlikte bünyelerindeki mevduat gücü ile bir havuz oluşturmak sureti ile bankada gecelik O/N işlemleri yaptıklarını ve fahiş faiz geliri elde ettiklerini, davalının hesabına uygulanan fahiş miktardaki faiz oranları ile İMKB O/N faiz oranları arasındaki farkların İktisat Bankası tarafından kesildiğini, davalıların hesabında para olmaması nedeni ile ortak hesaptan türeyen davalı hesabından kesilmesi gereken miktarların ..."un hesabından kesildiğini, havuz hesabını oluşturan kişilere yapılan havalelerde karşılıklıdır yazısının yer aldığını, aynı tutardaki ödeme ve tahsilat işlemlerinin birbiri ile ilişkili olup fiilen ödeme ve tahsilat yapılmadığını, bu şekilde ...’den 396.710,22 TL iade alınması gereken miktarın bulunduğunu iddia ederek 396.710,22 TL’nin 19.03.2001 tarihinden itibaren ... tarafından talep edilen yıllık %169,90 mevduat faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen 2011/98 esas sayılı dosyada davacı vekili, davalı ...’ın ... Bankası T.A.Ş. müşterisi olarak 19.02.2001 -14.03.2001 tarihleri arasında ... ile birlikte bünyelerindeki mevduat gücü ile bir havuz oluşturmak sureti ile bankada gecelik O/N işlemleri yaptıklarını ve fahiş faiz geliri elde ettiklerini, davalının hesabına uygulanan fahiş miktardaki faiz oranları ile İMKB O/N faiz oranları arasındaki farkların İktisat Bankası tarafından kesildiğini, davalıların hesabında para olmaması nedeni ile ortak hesaptan türeyen davalı hesabından kesilmesi gereken miktarların ..."un hesabından kesildiğini, havuz hesabını oluşturan kişilere yapılan havalelerde karşılıklıdır yazısının yer aldığını, aynı tutardaki ödeme ve tahsilat işlemlerinin birbiri ile ilişkili olup fiilen ödeme ve tahsilat yapılmadığını gösterdiğini, bu şekilde ..."tan 983.468,05 TL iade alınması gereken miktarın bulunduğunu iddia ederek 983.468,05 TL’nin 19.03.2001 tarihinden itibaren ... tarafından talep edilen yıllık %169,90 mevduat faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı bankanın 15.03.2001 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 198 sayılı BDDK kararı ile TMSF’na devredilmesinden sonra, tek taraflı olarak aynı dönemdeki İMKB oranları esas alınmak sureti ile geriye dönük bir hesaplama ile İMKB oranlarını aşan TL tutarındaki faizin tenkis edildiği, uyuşmazlık konusu dönemde davalı bankanın davacının hesabına uyguladığı faiz oranının TMSF’na devredilmeyen diğer bankalar, İMKB ve aracı kurumların aynı dönemde uyguladıkları oranlardan çok daha yüksek olduğu, davalı bankanın ülkemizde yaşanan ekonomik kriz döneminde (19.02.2001-15.03.2001) mevcut hesaplardaki paranın çekilişini önlemek ve taahhütlerini yerine getirerek bankacılık faaliyetlerini sürdürebilmek için yüksek faiz uygulamak zorunda kaldığı, olayda müzayakanın maddi ve manevi koşullarının oluştuğu, edimler arasında nispetsizlik bulunduğu ve bu durumun bankanın müzayaka halinden faydalanmak sureti ile oluşturulduğu, fahiş ve ahlaka da uygun görülmeyecek faiz oranları öngören ve BK’nun 19. maddesine aykırı sözleşme çerçevesinde işlem yapılmasını istemenin MK’nun 2. maddesine uygun düşmeyeceği, hükme elverişli bilirkişi raporuna göre ..." a ait hesabın ..., ... ile dava dışı ..." a ait ortak hesaptan türediği bu hesaba yüksek faiz tahakkuk ettirildiği, ana para ve faiz toplamı ile oluşan hesabın kasadan nakit çıkışı olmadan diğer hesap sahiplerine dağıtıldığı, bu hesapların ana para ve İMKB ortalamalarının çok üzerinde alınan faizlerden oluştuğu, hesaplarda yer alan ve İMKB gecelik faiz oranlarının uygulanması ile oluşan faizin üzerinde kalan miktarların ödenmemesi gerektiğinden bahisle banka tarafından hesaplarda alıkonulup ilgilerin bir bölümüne ödeme yapılmadığı, bankanın ... ile ..."ın hesabından alınması gereken faizleri ortak hesaptan türediğinden bahisle ..."a ait hesaptan aldığı, davalı-birleşen davacı bankanın İMKB faiz ortalaması üzerinden faiz ödemesi gerektiği, bu oran dışında kalan faizin gabin oluşturduğu ve davacı ..." nın hesabına 554.254,64 TL faiz tahakkuk ettirildiği, İMKB faiz ortalamasına göre tahakkuk ettirilmesi gereken faizin 193.485,76 TL olduğu, banka tarafından davacı ... hesabından 1.768.259,89 TL kesildiği, bu durumda yapılması gereken kesintinin (554.254,64TL-193.485,76TL= 360.768,88 TL) olduğu, yapılan kesinti miktarı olan 1.768.259,89TL’den kesilmesi gereken 360.768,88TL"nın mahsubu ile 1.407.491,01 TL kesintinin haksız olduğu ve asıl davada davacıya iade edilmesi gerektiği, davacı ile ortak hesap oluşturduğu iddia edilen kişilerin alacaktan birlikte ve dayanışmalı sorumlu olmamaları ve diğer hesap sahiplerine açılan davaların da bulunduğu, davacı her ne kadar icra takibinde yüzde %169,90 mevduat faizi üzerinden işlemiş faiz talep etmiş ise de O/N işlemlerinin gecelik olarak yapılması, vadesiz mevduat hesabı olarak değerlendirme imkanında bulunmaması nedeni ile davacı tarafından gönderilen ihtarnamede derhal ödeme isteminin yer alması nedeni ile temerrüt tarihi olan 20.03.2001 tarihinden takip tarihine kadar davalı bankanın tacir olması göz önüne alınarak değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği gerekçesiyle asıl davada Adana 10. İcra Müdürlüğü"nün 2001/4396 esas sayılı takibine yönelik itirazının 1.407.491,01 TL asıl alacak ve 84.840,40 TL işlemiş faiz üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa % 70 oranından başlamak sureti ile değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, davalı ... tazminattan muaf olduğundan davacı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
    Birleşen 2001/1380 esas sayılı davada, davalı ..." un alacağı 1.407.491,01 TL olarak belirlendiğinden takipte talep edilen 1.807.550,81TL asıl alacaktan bankanın haksız kesinti yaptığı 1.407.491,01 TL"nin mahsubu sonucu 400.059,80 TL asıl alacak ve istenilen faizin 269.240,88TL"den olması gereken faiz miktarı olan 84.840,40 TL’nin mahsubu sonucu 184.400,48 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 584.460,28 TL borçlu olmadığının tespiti ile davacının fon bankası olması nedeniyle davalı ... lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
    Birleşen 2011/374 esas sayılı davada, davacı bankanın İMKB faiz ortalamasına göre ödenmesi gereken faizin 604.321,94 TL olduğu, banka tarafından bu şahsın hesabına 1.024.000,15 TL tahakkuk ettirildiği, banka tarafından 20.03.2001 tarihinde ...’in hesabından 22.513,32 TL" nin iade alındığı, bankanın bu şahıstan fahiş faiz nedeniyle (1.024.000,15-604.321,94TL -22.513,32 TL)=397.167,89 TL talep etme hakkının bulunduğu, davacının dava dilekçesindeki talebinin daha az olduğu anlaşıldığından 396.710,22 TL" nin 19.03.2001 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş,
    Birleşen 2011/98 esas sayılı davada, davacı bankanın İMKB faiz oranlarının ortalamasına göre 3.228.926,88 TL ödemesi gerekirken ..."a 5.566.551,63 TL faiz tahakkuk ettirildiği, tahakkuk ettirilen faizin İMKB faiz ortalamasını aşar kısmının gabin teşkil ettiği, bankanın iade alması gereken miktarın 2.337.624,75 TL olduğu, 20.03.2001 tarihinde davacı banka tarafından 1.333.676,60 TL iade alındığı, halen davacı bankanın 1.003.948,15 TL bu davalıdan iade alması gereken bedelin bulunduğu, davacı vekilinin talebi de göz önüne alınarak 983.468,05 TL"nin davalıdan 19.03.2001 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile tahsili gerektiği gerekçesiyle birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava davacısı-birleşen davalar davalıları vekili ile asıl dava davalısı-birleşen davalar davacısı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Asıl 2011/164 esas sayılı davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan itirazın iptali davası hakkında; asıl davanın 2011/164 esas sayılı olmasına rağmen hüküm fıkrasının 1. bendinde dava esas sayısının 2011/184 olarak yanlış yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hataya dayalı olması nedeniyle bozma sebebi sayılmamış olup, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre bu dosyada verilen karara karşı taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Birleşen 2001/1380 esas sayılı menfi tespit davasının karar başlığında 2011/374 esas sayılı olarak gösterilmiş olması, mahallinde düzeltilebilecek maddi bir hata olduğundan bu husus bozam sebebi sayılmamıştır. Ancak birleşen 2001/1380 esas sayılı menfi tespit davasının konusu, asıl itirazın iptali davasının konusuyla aynı olup, menfi tespit davası itirazın iptali davasından sonra açıldığı için menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı olmadığından, davanın bu yönden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu dava hakkında hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    3-Birleşen 2011/374 esas sayılı davacı ... tarafından davalı ...’e karşı açılan alacak davasının karar başlığında 2001/1380 esas sayılı olarak yanlış yazılması, mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olduğundan bozma sebebi yapılmamış ise de, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden davanın açılış tarihi itibariyle dava konusu alacak, yani ..."in davacıya borçlu olduğu iddia edilen para, davacı banka tarafından asıl dava davacısı ...’a iade edilmemiş olduğundan ve dava tarihinde herhangi bir alacağı bulunmadığından mahkemece bu yönden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, birleşen 2011/374 esas sayılı davanın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    4-Birleşen 2011/98 esas sayılı davacı ... tarafından davalı ...’a karşı açılan alacak davasının karar başlığında ve hüküm fıkrasında 2011/164 esas sayılı olarak yanlış gösterilmesi mahallinde düzeltilebilecek bir maddi hata olduğundan bozma sebebi yapılmamış ise de, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden davanın açılış tarihi itibariyle dava konusu alacak, yani ...’ın davacıya borçlu olduğu iddia edilen para, davacı banka tarafından asıl dava davacısı ... hesabından tahsil edilip, davanın açılış tarihi itibariyle henüz bu parayı ...’a iade etmemiş olduğundan ve dava tarihi itibariyle herhangi bir alacağı bulunmadığından mahkemece bu yönden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, birleşen 2011/98 esas sayılı davanın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle 2011/164 esas sayılı asıl davada verilen hükme karşı taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2001/1380 esas sayılı davada hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2011/374 esas sayılı davada hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen 2011/98 esas sayılı davada hükmün davalı yararına BOZULMASINA, birleşen davalardaki bozma nedenlerine göre birleşen dosyalar davacısı ... Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl dava davacısı ... ve asıl dava davalısı ... Bankası A.Ş. yararına takdiren 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin birinden alınarak yek diğerine verilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan birleşen 2001/1380 esas sayılı dava davalısı ... yararına takdiren 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davacı ...Ş.’nden alınarak birleşen davalı ...’a verilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan birleşen 2011/374 esas sayılı dava davalısı ... yararına takdiren 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davacı ...Ş.’nden alınarak birleşen davalı ...’e verilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan birleşen 2011/98 esas sayılı dava davalısı ... yararına takdiren 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin birleşen davacı ...Ş.’nden alınarak birleşen davalı ...’a verilmesine, asıl davada aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davacı ...’dan alınmasına, birleşen davalar nedeniyle alınan peşin harçların istek halinde birleşen davalar davalıları ..., ..., ...’a iadesine, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi