Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8517
Karar No: 2020/1223
Karar Tarihi: 09.03.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8517 Esas 2020/1223 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Orman Yönetimi, davalıya ait tarla vasfıyla kayıtlı 3431 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığını ve Anayasa ve ilgili bir kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davası açmıştır. Mahkeme, taşınmazın sadece kısmen kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek Maliye Hazinesi adına orman vasfıyla kaydedilmesine ve elatma talebinin reddine karar vermiştir. Davacı, bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, bozma kararı vererek taşınmazın (A) harfiyle gösterilen bölümünün elatmanının önlenmesi talebinin reddedilmesi gerektiğini belirtmiş ve mahkemenin kararını onamıştır.
Kararda, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen \"Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” şeklindeki 36/A ve 17. maddeleri ile eklenen \"Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru olmadığı ancak bu hususun hükmün düzeltilmesini gerektirmediği belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2017/8517 E.  ,  2020/1223 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... köyünde bulunan 3431 parsel sayılı taşınmaz, 1969 yılında yapılan kadastro sonucu 31100 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, intikallerle davalı adına tapuya kaydedilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi vekili, 19.01.2010 tarihli dava dilekçesiyle ... köyü, ... mevkiinde bulunan 3431 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına tarla vasfıyla kayıtlı olduğu ve bir bölümünün kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığının tespit edildiğini, bu durumun Anayasanın 169. maddesi ve 6831 sayılı Kanuna aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek 3431 nolu parselin, kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan ve koordinat değerleri belirtilen bölümünün tapusunun iptaline, tapu kütük sayfasında iptal edilen kısma yönelik düzeltme yapılmasının ve davalının bu yere vaki müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; ... köyünde bulunan 31.100,00 m² yüzölçümündeki 3431 parsel sayılı taşınmazın karara ekli orman ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenmiş 09/12/2013 tarihli rapor ekindeki krokilerde (A) ile sembolize edilen 20.568,13 m²lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile bu kısmın yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle Maliye Hazinesi adına orman vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, davalının taşınmazın bu kısmına yönelik müdahalesinin men"ine, davacının 413,00 m²"lik taşınmaza yönelik men"i müdahale, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile, davalı tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/03/2016 tarih 2016/1355 – 3705 E.K. sayılı ilamı ile tapu iptali ve tescil yönünden düzeltilerek onanmasına, elatmanın önlenmesi yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “1) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
    Orman Yönetimi tarafından dava açılırken; dava konusu taşınmazın dava dilekçesine ekli koordinatlı krokide belirtilen 20982,37 m2 kısmının orman tahdidi içinde kaldığı belirtilerek bu kısma yönelik tapunun iptali talep edilmiş; mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 09.12.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre, (A) harfi ile gösterilen 20568,13 m2 kısmının kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek bu kısma yönelik dava kabul edilmiş, dava edildiği halde kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı belirlenen kısma yönelik davasının ise reddine karar verilmiş olup; kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucu Orman Yönetimin davasının kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ... Yönetimin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davalının, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmına yönelik temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, dava konusu taşınmazın Yakaören köyünde yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırı içinde kaldığı, ... köyünde yapılan orman kadastrosu sonucunun dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu ... köyünde de ilan edildiği belirlenerek davanın kısmen kabülü yolunda hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A ve 17. maddeleri ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince bu dava dosyası yönünden davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 5, 6 ve 7. bentlerinin çıkartılarak yerine “6099 sayılı Kanunla 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle onanması gerekmiştir.
    3) Davalının elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Dava konusu taşınmaz, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalının taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmına yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması, usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davacının dava konusu taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen 20.568,13 m²’lik kısmına ilişkin el atmanın önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede seri bazında yapılıp 04.09.1973 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1969 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
    09/03/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi