4. Hukuk Dairesi 2015/1925 E. , 2016/314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/01/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikâyet nedeniyle kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, İlçe Nüfus müdürü olarak görev yaptığını, davalının olay tarihinde nüfus cüzdanı değiştirmek için geldiğini, sabah 11.30 "dan akşam 16.30"a kadar nüfus müdürü olan kendisinin yerinde olmaması nedeniyle işlemini yapamadığı gerekçesiyle .... Valiliğine şikayet dilekçesi sunduğunu ve yapılan idari soruşturma sonucunda disiplin cezası verilmesine gerek olmadığına karar verildiğini, davalının şikayetinin hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilemeyeceğini belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir.
Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının eyleminin hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilemeyeceği ve şikâyetin haksız olduğu gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikâyeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikâyet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikâyetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalının 23.05.2013 tarihinde saat 11.00 civarında arşiv araştırma formu tasdiki için Nüfus Müdürlüğü"ne geldiği, arşiv araştırma formunun tasdiki için nüfus cüzdanı incelendiğinde nüfus cüzdanının makinede yıkanmış ve deforme olmuş halde bulunması nedeniyle kendisine yeni bir nüfus cüzdanı çıkartılması gerektiğinin görevliler tarafından söylendiği, bunun üzerine davalı tarafından öğleden sonra fotoğraf ile gelindiği ve nüfus cüzdanının değiştirilmesinin istendiği, bu defa görevliler tarafından kendisine en son 6 ay önce çekilmiş fotoğrafının olması gerektiğinin belirtildiği ve davalı tarafından talep doğrultusunda fotoğraf çektirilerek Nüfus Müdürlüğü"ne tekrar gelindiği, hazırlanan nüfus cüzdan suretinin davacı müdür tarafından imzalandığı, davalının daireye başvurma sebebi olan arşiv araştırma formunun tasdiki istendiğinde ise yeni çıkartılan nüfus kayıt örneği ile ilk aşamada düzenlenen arşiv araştırma formunda bulunan bilgiler arasında farklılık olması nedeniyle davalıdan yeniden form düzenlemesi istendiği, davalı tarafından formun düzenlendiği, düzenlenen evrakın müdür adına imzaya açıldığı, fakat davacı müdürün 15.10 civarında evinden elektrik kaçağı olduğuna ilişkin telefon alması üzerine daireden ayrıldığı ve evrakın diğer görevliler tarafından müdürün yetkisinde olduğu belirtilerek imzalanmadığı, davalının evrakını imzalatmak için Nüfus Müdürü olan davacının gelmesini beklediği, 16.00 -16.30 saatleri arasında gelen davacı Müdür tarafından evrakın imzalandığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, davalının sabah saatlerinde geldiği Nüfus Müdürlüğü"nde işlemlerinin olağan sürenin dışında akşam saatlerine kadar uzamış olması nedeniyle davacı hakkında şikayetçi olmasında bir takım emareler bulunduğu anlaşılmakla, şikayetin olağan yakınma ve kuşku üzerine somut emarelere dayandırılarak yapıldığının kabulü ile istemin tümden reddi gerekirken, şikayetin haksız olduğundan bahisle istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.