MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatlerine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanları borçlu gösterip onlar yerine imza atarak/attırarak sahte olarak düzenlenen 08/09/2006 tanzim tarih, 02/01/2007 vade ve 125.000,00 TL bedelli bonoyu, icra dosyasıyla takibe koyarak kullandığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi raporuna göre bonodaki imzaların katılanlara ait olmadığının anlaşıldığı, katılanlar tarafından sanık aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davasının Denizli 1 Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 26/05/2011 tarih, 2010/136 esas, 2011/123 sayılı kararıyla kabul edilip Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nce kesinleştiği, bu suretle sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, katılanlar ve tanıklar beyanları, icra dosyaları bilgileri, asliye ceza ve asliye hukuk davaları bilgileri ile dosya kapsamından, katılan ..."in suç tarihinde sanığın kardeşiyle evli olduğu ve market işlettiği, işleri kötü gidince marketi sanığa kağıt üzerinde devrettiği, ancak fiilen işleri yürütmeye devam ettiği, sanığın ekonomik durumunun iyi olup dönem dönem yardımcı olduğu, sanığın işleri iyi gitmeyen katılanı alacaklılarından kurtarmak için suça konu bonoyu Nihal"in eşi ve sanığın kardeşi olan tanık Aydın tarafından dolu halde getirildiğini savunduğu, tanığın bu durumu doğruladığı, taraflar arasında Denizli Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/548-2012/311 sayılı ceza davasına kadar husumetin olmadığı, ekonomik dayanışmanın olduğu, sanığın icra takibini PTT memuruyla iş birliği içinde kesinleştirip sahtecilik yaptığına dair dosyada delilin olmadığı gerekçesiyle sanığın üzerine atılı suçların işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığına yönelik mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, isnat edilen suçların işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, O yer Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekilinin beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemlerin suç teşkil ettiğine, eksik incelemeye, delillerin takdirine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 08/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.