5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/1774 Esas 2020/4150 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1774
Karar No: 2020/4150
Karar Tarihi: 12.05.2020

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/1774 Esas 2020/4150 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın evinde yapılan aramada kaçak 3500 kg şeker bulunduğu gerekçesiyle ticari nitelikte kaçak şeker bulundurmak suçundan hüküm giydiği ancak aramanın gerekli yasal koşullara uygun olarak yapılmadığı gerekçesiyle hükmün bozulduğu belirtilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın arama kararı verebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aramanın hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile yapılabilmesi gerektiği, bu koşullara uyulmadan yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Kanuna aykırı elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı, ancak hükümlülüğe sebep olacak başka bir delilin elde edilemediği durumlar mümkün olduğundan hüküm konusu şekerlerin usulsüz arama sonucu elde edilmesi nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nın 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri de açıklayıcı bir şekilde ele alınmıştır.
7. Ceza Dairesi         2016/1774 E.  ,  2020/4150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Suç tarihinde kolluk kuvvetlerine aldığı duyum üzerine sanığa ait evde kaçak eşya bulunduğu şüphesiyle ev ve eklentilerinde yapılan arama sonucunda toplamda 3500 kg kaçak şeker bulunmuş, yapılan yargılama sonunda sanığın ticari nitelikte kaçak şeker bulundurduğundan bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 206/2-a, 271/2, 230/1. maddeleri fıkraları da hukuka uygun surette elde edilen delillerin kullanılabileceğini, yani kanuna aykırı elde edilenlerin ise hükme esas alınamayacağı şeklinde açık düzenlemeleri içermektedir.
    Adli aramaların nasıl yapılacağını düzenleyen 5271 sayılı CMK"nun 116. maddesi arama kararı verebilmesi için makul şüphenin bulunması ve aynı Yasanın 119. maddesi aramanın, hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı takdirde, kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılabileceği biçimindedir. Bu koşullara uyulmadan yapılan arama kanuna aykırıdır.
    Dosya kapsamına göre; Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle verilmiş yazılı bir arama izni bulunmasına rağmen arama kararında gecikmesinde sakınca bulunan halin gerekçesinin belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan 25.01.2013 tarihli arama tutanağının tarih ve saati incelendiğinde aramanın hafta içi mesai saatleri içerisinde yapılmış olması nedeniyle arama kararının savcılık tarafından verilemeyeceği, buna göre yapılan aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanık aşamalardaki savunmalarında ise suça konu şekerlerin faturalı olduğunu ve kaçak olmadığını beyan etmiş olup ele geçen kaçak eşya miktarı ile usulsüz arama sonucu kanuna aykırı olarak elde edilen delil (eşya) dışında sanığın mahkumiyetini gerektirecek başka bir delil de elde edilemediği gözetildiğinde, beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.