Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından itiraz eden borçlu şirket hakkında çeke dayalı alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçilmiş örnek 163 numaralı ödeme emri adı geçene 09.11.2005"te tebliğ edilmiştir.
Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurarak İİK"nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımının oluştuğunu ileri sürdüğü görülmektedir.
TTK.nun 730. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 663/1 maddesi gereğince, zamanaşımını kesen işlem hangi borçlu hakkında gerçekleşmiş ise ona karşı hüküm ifade eder. Somut olayda, karar gerekçesinde 02.03.2007 tarihinde zamanaşımını kesen son işlemin yapıldığı belirtilerek 6 aylık çek zamanaşımının dolmadığı sebebi ile itirazın reddedildiği görülmektedir. Oysa 02.03.2007 tarihinde takibin diğer borçlusu olan .....................................nin üçüncü kişilerdeki alacaklarına haciz konması için İİK.nun 89/1. maddesine göre haciz ihbarnamesi çıkarılması istenmiş olup (vede çıkan haciz ihbarnamelerinin bu borçlu için çıktığı icra dosyası incelemesinden anlaşılmıştır.) İtiraz eden borçlu yönünden bir talepte bulunmamıştır. Bu durumda alacaklı vekilinin 22.09.2006 tarihli takip işleminden sonra 12.04.2007 tarihine kadar icra dosyası işlemsiz bırakıldığından TTK.nun 661 ve 726. maddeleri uyarınca 6 aylık çek zamanaşımı oluştuğundan İİK 71/2 ve 33/a maddelerine göre icranın geri bırakılması kararı yerine yazılı gerekçe ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu Şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/07/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.