13. Ceza Dairesi 2019/9483 E. , 2019/12559 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h ve 62. maddeleri gereğince 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2016/561 esas, 2017/572 sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 20/04/2018 tarihli ve 2018/433 esas, 2018/965 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi sonucu kesinleşmesini takiben, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2019 tarihli ve 2016/561 esas, 2017/572 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine yönelik mercii İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2019 tarihli ve 2019/354 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 23/07/2019 gün ve 94660652-105-34-8236-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02/08/2019 gün ve 2019/80670 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 23/3. maddesinde yer alan, “Yargılamanın yenilenmesi halinde önceki yargılamada görev yapan hâkim aynı işte görev alamaz” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanunun 318/1. maddesinde yer alan, “Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir” şeklindeki düzenlemeler karşısında, ilk kararı veren hâkimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümde belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair vereceği kararda önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu sebeple adil yargılanma hakkının bir uzantısı olarak, olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi gerektiği cihetle, somut olayda ilk yargılamada görev alan Hâkim Füsun Alca’nın yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair kararda da görev almış olduğu gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK"nın 318. maddesinde, yargılamanın yenilenmesi isteminin, hükmü veren mahkemeye sunulacağı, bu mahkemenin, istemin kabule değer olup olmadığına karar vereceği düzenlenmiş, aynı Yasanın “Yargılamaya katılamayacak hakim” başlıklı 23. maddesinin 3. fıkrasında ise, yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkimin aynı işte görev alamayacağı hükme bağlanmıştır.
CMK"nın 289. maddesinde de, hakimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hakimin hükme katılması, kesin hukuka aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
Somut olayda mahkumiyet hükmünü veren Mahkeme hakiminin aynı olması nedeniyle merci tayini talebine karşılık İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesinin anılan hüküm gereğince yargılamanın yenilenmesi talebini değerlendirecek farklı bir hâkim tayini yerine yazılı şekilde talebin reddine karar vermesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/04/2019 tarihli ve 2019/354 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 16/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.