16. Hukuk Dairesi 2016/9355 E. , 2019/3883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında ve tapuda ... ve ... adına kayıtlı eski 2327 parsel sayılı 5.871,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 206 ada 17 parsel numarasıyla ve 6.048,67 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında yol inşaat ve emniyet sahası içerisinde kalan taşınmaz kısımlarının davalılar adına özel mülkiyete tahdit ve tespit edilmesinin doğru olmayıp yola terkini gerektiği iddiasına dayanarak Kadastro Mahkemesine dava açmıştır. Kadastro Mahkemesi tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; görevsizlik kararına ilişkin hüküm Dairemizin 22.06.2015 tarih 2014/21185 Esas, 2015/8759 Karar sayılı ilamı ile onanmış, görevsizlik kararının kesinleşmesi sonrası dosyanın tevzi edildiği Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce Kadastro Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Kadastro Kanunu’nun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro işleminden önce kamulaştırma yapıldığı, kamulaştırma sonucu verilen tescil hükmünün kesin olduğu, bu nedenle mülkiyet sorununun çözüleceği görevli mahkemenin Samsun Kadastro Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, Mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Mahkemece verilen görevsizlik kararı kanun yoluna gidilmesi sonucu kesinleşmiş ise, bu görevsizlik kararı dosya kendisine gönderilen (kesinleşen görevsizlik kararında görevli olduğu bildirilen) mahkemeyi bağlar. (HMK"nın 23. maddesi) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, görevsiz olduğu kanısına varsa bile görevsizlik kararı veremez, davayı görmek zorundadır. Görevsizlik kararı kanun yoluna gidilmeksizin kesinleştikten sonra, dosyanın gönderildiği mahkemenin de görevsizlik kararı vermesi ve bu görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde, mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşur ve bu durumda merci tayini yoluna gidilir. Somut olayda davacının, çekişmeli taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde açtığı uygulama kadastrosuna itiraz davası sonunda, Samsun Kadastro Mahkemesi"nin 2013/52 Esas, 2014/7 Karar sayılı ve 07.04.2014 tarihli kararı ile uyuşmazlığın 3402 sayılı Kanun’un 22/2-a maddesinden kaynaklanmayıp mülkiyete ilişkin olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği ve bu kararın Dairemizin 2014/21185 Esas, 2015/8759 Karar sayılı ve 22.06.2015 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kadastro Mahkemesince verilen görevsizlik kararı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden, dosyanın gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesi bu görevsizlik kararı ile bağlı olup, karşı görevsizlik kararı vermesi hukuken mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.